| Çünkü Red Pony'deki barmene göre... birer içki içmiş ve saat 07.00'de çıkıp gitmişsiniz. Yani mazeretin bir boka yaramıyor. | Open Subtitles | لأنّ، ساقيكما بالحانة قال، بأنّكما تناولتما . شراباً واحداً وغادرتما الساعة السابعة . ممّا يعني أنّ حجة غيابك محض هراء |
| Haydi, birer içki içelim ve tüm olanları unutalım ve savaş karşıtı grubunla ilgili söylediklerim için üzgünüm. | Open Subtitles | هيا بنا , دعنا نتناول شراباً رجلاً لرجل و أنا أتراجع عن ما قلته بخصوص داعية السلام |
| Fazla üzgün görünme. Alın, benden birer içki için. | Open Subtitles | هيّا، لا تحزنوا هكذا تناولوا شراباً على حسابى |
| Bence ikimize de birer içki iyi gider. | Open Subtitles | أظنّنا بوسعنا تناول الشراب سوياً. |
| Sakıncası yoksa birer içki daha istiyoruz, bayan. - Tabi. - Sağ ol. | Open Subtitles | نود بكأس آخر بعد إذنكِ شكراً |
| Çocuklar, neden kendinize birer içki daha almıyorsunuz? | Open Subtitles | يا رفاق , لم لا تشتروا لأنفسكم بعض المشروبات ؟ |
| Şu pislik bize birer içki daha getirsin. | Open Subtitles | فلنجعل هذا الحقير يُحضر لنا جولة أخرى من الشراب |
| Belki bize birer içki ısmarlayabilir. | Open Subtitles | أقل ما يمكنك فعله هو أن تشتري لنا شراباً |
| birer içki içip bu muhteşem günün tadını çıkaralım. | Open Subtitles | دعونا نحتسي شراباً ونعيش من جديد هذا اليوم المجيد |
| Fa'adlara gidip birer içki içmeye ne dersin? | Open Subtitles | ماالذي تقوله؟ ان نذهب لعند فؤاد ونشرب شراباً |
| Belki de fıkranın son cümlesini duymadan birer içki alabiliriz. | Open Subtitles | ربما يستحسن أن نتناول شراباً قبل أن نسمع التكملة. |
| İş bitiminde birer içki içer miyiz ne diyorsun? | Open Subtitles | ما رأيك أن نحتسي شراباً آخراً بعد انتهاء عملي؟ |
| Size şöyle bir etrafı gezdireyim sonra da birer içki ikram edeyim. | Open Subtitles | دعاني أعطيكما جولة سريعة ثم سأقدم لكما شراباً |
| Önce birer içki içelim mi? | Open Subtitles | حسناً, هل نحتسي شراباً أولاً ؟ |
| Bay Mayer ile birer içki içmişler. | Open Subtitles | ..(تناول الشراب مع السيد (ماير |
| Onlara birer içki ısmarlayabilirsin. | Open Subtitles | -ادفع له بكأس |
| birer içki içelim. | Open Subtitles | كأسان من الشراب سيجعلان الحياة جيدة هل تفهمني؟ |
| Tamam. Tatlım, avlanmak zorunda değiliz. Hadi gidip birer içki içelim. | Open Subtitles | حسناً ، يا عزيزتي لن نذهب للمرح ، فقط سنذهب لنحتسي الشراب |
| Sana ve hanımına birer içki ısmarlayabilirim. | Open Subtitles | بوسعي عزمك أنت وصديقتك على شراب آخر |
| bu arkadaş hariç herkese birer içki daha verin. | Open Subtitles | الرجل ذراعين اليوم أما بقيتكم فقد كانوا خير عون لي شراب للجميع ، ما عدا صديقي هذا -بربك |