| Jerome başka bir partide birisiyle buluşmak zorunda ve şimdiden geç kaldık. | Open Subtitles | جيروم يَجِبُ أَنْ يُقابلَ شخص ما في حفله اخري ونحن متاخرين ,لذا |
| Roger onun sık sık kaybolduğunu söyledi, belki de orada birisiyle buluşuyordu. | Open Subtitles | روجر قال بأنّها كانت تختفي كثيراً ربّما كانت تقابل شخص ما هناك |
| Doğru, belki birisiyle görüşüyordu... ve kocası hiçbir zaman bilemeyecekti. | Open Subtitles | صحيح، وربّما كانت ترى شخص ما وزوجها لم يعرف نهائياً |
| Yani hayatı boyunca diğer kadınlara bakacak birisiyle mi evleneceğim? | Open Subtitles | أيفترض علي أن اتزوج من شخصاً يحدق بالنساء لبقية حياتي؟ |
| Sanırım başka birisiyle geçirmek isteyip, geçiremediğim zamanları, onunla geçiriyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأني أحاول أن أعوض عن شخص ما فيما مضى |
| Bununla ilgili hiç birisiyle konuştun mu? Bir doktorla? - Sana yardımcı olabilecek birisiyle? | Open Subtitles | ألم تحاولي مناقشة الأمر مع طبيب أو شخص ما يمكن أن يساعدك؟ |
| Eğer birisiyle intihar edeceksem o kişinin sen olmasını isterdim. | Open Subtitles | إن أردت الإنتحار مع شخص ما أريد أن يكون ذلك الشخص أنت |
| Sen birisiyle çıkana kadar göz teması kurmayacağız. | Open Subtitles | نحن لا أحرزنا ر تعيين عيون كل منهما على الآخر حتى أنت ذاهب بها مع شخص ما. |
| Sırf birisiyle çocuk yaptın diye, herifin de gelip götüne yapışması gerekmiyor. | Open Subtitles | ليس لمجرد أنك أنجبت طفلا من شخص ما فسيعني هذا أنكما ستظلان سويا. |
| Belki de Drake, Ben Fraklin'i taklit etmeden önce, birisiyle konuşuyordu. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا درايك كَانَ يَتكلّمُ مع حقِّ شخص ما قبل هو عَمِلَ تقليداً بنَه فرانكلين. |
| Evden alışveriş yapıp, Vietnam'da birisiyle oyun oynayabileceksin. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَتسوّقَ مِنْ بيتِكَ، أَو لعب ألعاب فيديو مَع شخص ما في فيتنام |
| Eğer illa oynayacağız diyorsanız neden kendinizden daha büyük ve tabancalı birisiyle oynamıyorsunuz? | Open Subtitles | إذا أردت مضايفة شخص لماذا لا تختار شخصاً أكبر منك معه سلاح ؟ |
| Ve şimdi bütün bu çabalamayı bıraktırabilecek birisiyle tanıştı ve rahatladı. | Open Subtitles | وهي الأن قابلت شخصاً وتستطيع بأن ترمي بهذا المجهود .. وتستريح |
| Sen birisiyle görüşünce hayal kırıklığına uğruyorsun diye, bu durum herkes için geçerli olacak diye bir kaide yok! | Open Subtitles | ليس لإنه يحدث لك حادث سير كلما تقابلي شخصاً ما لا يعني ان يحدث ذات الشيئ لإي شخص اخر |
| Bir gün birisiyle evlenecek olsaydım bu kişi, o olacaktı. | Open Subtitles | إذا كان لي أن أتزوج شخصا ما فكانت ستكون هي |
| Bunu birisiyle yakaladığını hissedersen, nereye giderse gitsin onu takip et. | Open Subtitles | وإن شعرت أنك وجدت ذلك مع أحد ما، فاتبعيه أينما ذهب |
| Temsil ettiğim şey yüzünden beni sevmeyen birisiyle ilk kez karşılaştığım an buydu. | TED | وكانت المرة الأولى التي أواجه فيها شخصًا لا يحبني ببساطة بسبب ما أمثله. |
| Daha önce bu isimde birisiyle tanışmadığıma göre, Oldukça düşük bir olasılık. | Open Subtitles | أشك بهذا بما أني لم ألتقي بأحد بهذا الإسم |
| Web siteleri üzerinde etkili birisiyle temasa geçmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نتصل بأحدهم ممن لديه إتصالات واسعة عبر مواقعهم على الإنترنت |
| Bence sen de derinlerde gerçekten sevdiğin ve seni seven birisiyle olmayı istiyorsun. | Open Subtitles | في أعماقك تودّين أن تكوني مع أحدٍ تحبينه حقاً، ويبادلكِ نفس الحب أيضاً |
| Kendimi hep böyle düşünürüm, çünkü ne zaman birisiyle bir gelecek düşünsem, hep sonu kötü bitmiştir ben de bu yüzden geleceğe bakmayı bıraktım, ama şimdi seninle... | Open Subtitles | هكذا كنت أفكر بنفسي, لأنني كلما فكرت بمستقبلي مع إحداهن, أتلقى صفعة على وجهي .. |
| birisiyle konuşmam gerekiyor yoksa içimdeki öfke patlayacak. | Open Subtitles | كنت أريد أن أتحدث لشخص ما وألا ستنفجر رأسي |
| Ve rüzgâr esmeye başladığı zaman benimki gibi bir ruha sahip birisiyle tanışacaksın. | Open Subtitles | و عندما تسعميني اهمس لك في الريح سوف تلتقين بشخص ما له نفس روحنا |
| Başıma gelenler hakkında objektif davranacak ve çok fazla önemsemeyecek birisiyle konuşmak istedim. | Open Subtitles | أردتُ التحدث لأحد يكون موضوعي أحد ما لا يأبه ما قد يحدث لي |
| Gördüğüm kadarıyla siz de birisiyle konuşsanız fena olmayacak. | Open Subtitles | يبدو لي كأن الأمر لن يكون سيئاً لكِ للتحدث إلى شخصٍ ما |
| Başka birisiyle tekrar seks yapmayı düşünebilmek için ne kadarı yeterdi. | Open Subtitles | ويجعلكِ قادرة حتى على التفكير في الاختلاء برجل آخر يومًا ما؟ |