| Daha da kötüsü tüm cihaz ve hesap makinelerin arıza veriyor, bu yüzden elle halletmek için sadece birkaç dakikan var. | TED | ولنزيد الطين بلّة أجهزتك وآلاتك الحاسبة جميعها معطلة إذًا لديك بضع دقائق فقط لإجراء العملية الحسابية يدويًّا |
| Buz kırılıp sen altına girmeden önce birkaç dakikan var. | Open Subtitles | انا اقول انه لديك بضع دقائق قبل ان يتصدع هذا الثلج و تسقط |
| O denetimlere alışmak için birkaç dakikan var. | Open Subtitles | لديك بضع دقائق فحسب لتتعرف على تلك المفاتيح |
| birkaç dakikan var mı? Seninle iki çift laf edelim. | Open Subtitles | إن كان لديك بضعة دقائق , أرغب أن أجلسللحديثمعك.. |
| Onu ameliyata almadan önce, birkaç dakikan var. | Open Subtitles | لديّك بضعة دقائق قبل أخذه للجراحة |
| birkaç dakikan var mı? | Open Subtitles | ألديك بضعة دقائق ؟ |
| Ben de yaşayacak birkaç dakikan kaldığı için papaz çağırdım. | Open Subtitles | دعوت قسا في أنه لديك فقط بضع دقائق للعيش. |
| birkaç dakikan var mı diye soracaktık. | Open Subtitles | اننا نتساءل اذا كان لديك بضع دقائق |
| Ne yaptığını düşünmen için birkaç dakikan var, sonra benden özür dilersin. | Open Subtitles | rlm; سأمهلك بضع دقائق للتفكير في ما فعلته، rlm; |
| Hâlâ birkaç dakikan var. | Open Subtitles | ما زال لديك بضع دقائق |
| birkaç dakikan var mı Frank? | Open Subtitles | هل لديك بضعة دقائق يا (فرانك)؟ |
| birkaç dakikan var mı Frank? | Open Subtitles | هل لديك بضعة دقائق يا (فرانك)؟ |