| Birkaç kere Akademi'ye gidip alan talimi yaptırdı diye mi? Dinle. | Open Subtitles | لانه ذهب الى الأكاديمية بضع مرات و أشرف على تدريبك الميدانى؟ |
| Bu binanın sahibi de daha önceden de Birkaç kere davalık olmuş. | Open Subtitles | مالك هذا المبنى تبين أنه تم رفع دعاوي ضده بضع مرات أيضاً |
| Birkaç kere daha gizlice göz attım ve herkesin saldırıda öldüğünü düşündüklerini anladım. | Open Subtitles | اختلست النظر بضع مرات أخرى أدركت أنّهم اعتقدوا على الأرجح أن الجميع قتل في الدبابة |
| Hastalarımızı haftada Birkaç kere, bir saatliğine görüyoruz. | Open Subtitles | أنت تراها لساعة في اليوم أو ربما بضعة مرات في الأسبوع |
| Söz bağınız sayesinde başardım. Neredeyse Birkaç kere pes edecektim. | Open Subtitles | الفضل لرباط العهد الذي أعطيتنيه، فلقد كدتُ أستسلم بضع مرّات. |
| Birkaç kere titreyecek belki de kusacak. | Open Subtitles | سوف ترتعش مرات قليلة من المحتمل أن تتقئ, |
| Ondan sonra sokakta Birkaç kere gördüm ama uzun süre önceydi. | Open Subtitles | لقد تعرّضت لتلك الأزمة عدّة مرّات بالشارع، لكن ليس كهذه المرّة |
| Daha önce Ölüm Defterlerinin İnsan Dünyasına Birkaç kere düştüğünü duymuştum... | Open Subtitles | لقد سمعت عن مذكرات وصلت عالم البشر مرات عديدة من قبل |
| Biz zaten Birkaç kere tümüyle farklı insanlar oluyoruz, ama yine de hep tam da kendimiz olarak kalıyoruz. | Open Subtitles | نحن حتى الآن قد أصبحنا أشخاصا مختلفين كليا عدة مرات و رغم ذلك فإننا دائما ما نظل أنفسنا جوهريا |
| Sadece Birkaç kere buluştuk ama yeni alımlar yapıyoruz. | Open Subtitles | لقد التقينا فقط بضع مرات ولكن نحن تجنيد. |
| Birkaç kere gelmişti; ama ödevime yardım etmek için. | Open Subtitles | حسنا,أتى هنا بضع مرات ولكن كان ليساعدني بحل واجباتي |
| Geçen yıl yaz sezonu sırasında Birkaç kere kullandım. | Open Subtitles | انها صحية. أنا استخدامها بضع مرات خلال موسم العام الماضي. |
| Birkaç kere akşam yemeği için beraber buraya geldiler. | Open Subtitles | وقالت إنها جاءت هنا بضع مرات لتناول العشاء معه. |
| Her neyse Birkaç kere çıktığınızı söyledi ve sonra seni terk etmiş sen de ona kafayı takmışsın? | Open Subtitles | على أي حال, قالت أنكم خرجتم معاً بضع مرات ثم هي هجرتك وأنت أصبحت مهووساً بها ماذا؟ |
| Zihninle eşyaları oynatmak. Birkaç kere yaptım. | Open Subtitles | تحريك الأشياء بعقلك، لقد فعلت هذا بضع مرات |
| Ona bakarak Birkaç kere asıldım. | Open Subtitles | لقد مارست العادة السرية عليها بضعة مرات حتى الان. |
| Birkaç kere görmüştüm ama kavanoz dolduracak kadar çoğunu görmemiştim. | Open Subtitles | رأيتها بضعة مرات لكن أبدا بما يكفي لملأ جرة مثل هذه |
| Her zaman hareket hâlindeler ama tarihte Birkaç kere toplanmak için bir yerde durdular. | Open Subtitles | هم دومًا يترحّلون. لكنّهم خلال بضع مرّات عبر التاريخ توقّفوا وتجمّعوا معًا. |
| Beni birçok kez indirdi, ben de onu Birkaç kere indirdim. | Open Subtitles | نال مني مرات عديدة ونلت أنا منه مرات قليلة |
| Kurban Birkaç kere bıçaklanmış, ateşe verilmiş ve bağırsakları çıkarılmış. | Open Subtitles | الضحيّة قد طعن عدّة مرّات أضرم النار به وإحترق |
| Bu sabahtan beri Birkaç kere değiştim, anlıyor musunuz? | Open Subtitles | لقد تغيرت مرات عديدة منذ الصباح، وكما ترى |
| Babandan Birkaç kere benim için bazı dedektiflik olayları yapmasını istemiştim. | Open Subtitles | طلبت من والدك في عدة مرات أن يقوم ببعض التحريات لأجلي |
| - Öylesine başladı. Birkaç kere yemeğe gittik. | Open Subtitles | بدأ الأمر بشكل عرضي, أقصد تناولنا الغداء بضعة مرّات |
| Yani Birkaç kere numaradan sikmiş olabilir tamam ama aslen benimle olmak istiyor. | Open Subtitles | أعني، قد يكون زيّف ذلك مرة أو مرتين ولكنّه يريد البقاء معي |