| Yani kullandım, ama sadece birkaç saniyeliğine. | Open Subtitles | اعني اني استخدمته لكن لبضع ثواني فقط |
| Bu bazen elektriği açıp birkaç saniyeliğine makineleri çalıştırabiliyor. | Open Subtitles | ...يمكنها أحياناً أن تعيد الطاقة للعمل وتشغّل الآلات لبضع ثواني فقط |
| Sadece birkaç saniyeliğine göremedim. | Open Subtitles | ولكني لم أضع عينيّ عليه لبضع ثواني فقط. |
| birkaç saniyeliğine de olsa asla zombi olmak istemiyordu. | Open Subtitles | انه حقا لايريد أن يصبح زومبي حتى لو لبضع ثوان |
| Sadece içeri gibi birkaç saniyeliğine adamla konuşacağız. | Open Subtitles | إننا مع إتصال فى هذا الرجل لبضع ثوان. |
| Bunun olduğuna inanamıyorum. birkaç saniyeliğine dışarı çıkmıştım. | Open Subtitles | لا أصدّق أن ذلك حدث، لقد تغيبت لثانية فقط. |
| Eğer çalışırsa, bize birkaç saniyeliğine yayın yapabilme imkanı verir. | Open Subtitles | إذا كان هذا يعمل، فسوف يعطينا ثوانٍ قليلة للإرسال إلى الخارج |
| - Bebek mi kaçırdın? - Yalnızca birkaç saniyeliğine. | Open Subtitles | أنت سرقت طفل فقط لبضع ثواني |
| birkaç saniyeliğine boş gözlerle baktı. | Open Subtitles | نظرة بعيدة لبضع ثواني |
| Abu Nazir'in resmini gösterdiğinde birkaç saniyeliğine nefesini tuttu. | Open Subtitles | ... ( عندما قلبت صورة ( أبو نذير ... لقد توقّف عن التّنفس . لبضع ثواني |
| birkaç saniyeliğine. | Open Subtitles | فقط لبضع ثوان. ثم نحن حلقة لقطات |
| O küçük kanatlarını çırpabilirsen ve birkaç saniyeliğine uçabilirsen anakaraya gidip dünyaya mutluluk getirebilirim! | Open Subtitles | إذا كنت قد تراه مناسبا لرفرفة الأجنحة الخاصة بك قليلا وتأخذ الرحلة لبضع ثوان تافه، قد أكون قادرا على الذهاب الى البر الرئيسى وتجلب السعادة إلى العالم! |
| birkaç saniyeliğine görüş alanından çıktı. | Open Subtitles | -لقد كانت خارج نطاق الكاميرا لبضع ثوان |
| birkaç saniyeliğine gerçekçi olabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا كلنا أن نتحدث بواقع لثانية فقط ؟ |
| İfadenize göre birkaç saniyeliğine gidip döndüğünüzde oğlunuz yerinde yokmuş. | Open Subtitles | وتصريحك يقول إنك... إنك تغيبت لمدة ثوانٍ قليلة فحسب. وهو كان قد أختفى. |