| Sonbahar dönemi birkaç hafta önce başladı... ama her yıl sınav sonuçları açıklanana kadar Birkaç yer ayırırız. | Open Subtitles | كما تعلمون مضت بضعة أسابيع منذ بدء الفصل الخريفي ولكن كل عام نترك بعض الأماكن لما بعد نتائج الاختبارات |
| Aklımda Birkaç yer vardı, o yüzden bir hafta bilemedin iki hafta kalırım. | Open Subtitles | وأنا لدي بعض الأماكن المطروحة للخيار لذا،سيكون أسبوع،أو أسبوعان كحد أقصى |
| Aradığın şu taşı düşünüyordum da onu bulabileceğin Birkaç yer biliyor olabilirim. | Open Subtitles | أوتدري ، كنتُ أفكر بذلك الحجر الّذي كنتَ تبحث نه. لعلّي أعلم بعض الأماكن قدّ يكون بها. |
| Yine de hala daha el değmeden kalabilmiş Birkaç yer bulabilmek mümkün. | Open Subtitles | رغم ذلك في بضعة أماكن ما زال محتمل ايجاد المناظر الطبيعية الذي يظهر أنه بقي غير متأثّر. |
| Kasabada yemek yemek için Birkaç yer var. | Open Subtitles | هناك بضعة أماكن للأكل في البلدة |
| Ana caddede Birkaç yer var. Bardır, içki dükkânıdır. | Open Subtitles | هناك أماكن في الشارع الرئيسي، حانات، ومتاجر خمور |
| Striptiz kulüplerine, genelevlere, vesaire. Size yardım edebilecek Birkaç yer var. | Open Subtitles | هناك مكانان ذلك قَدْ يَكُونُ قادر على مُسَاعَدَتك. |
| Yüksek seviyede kesinlik görüyor olsam da ayrıntılı şebeke incelemem ve şimdiye kadar taradığımız yerleri denklemden çıkartmam sonucu elimizdeki özel görev için dikkate alınacak Birkaç yer bulduğuma inandığımı belirtmek isterim. | Open Subtitles | بينما آنس مستوى عاليًا من اليقين سيكون إهمالًا إذا أغفلت ذكر أن بعد تحليلات شاملة للشبكة واستبعاد الأماكن التي مشطناها سلفًا أظنني حددت بدقة مكانًا يستحق وضعه بالاعتبار لأجل مهمتنا الراهنة. |
| Korkmadım. Harika Birkaç yer buldum. | Open Subtitles | انا لا اخاف لقد وجدت بعض الاماكن الجميلة |
| Bildiğim Birkaç yer var. | Open Subtitles | بحثت عن بعض الأماكن الجيدة المناسبة للأكل |
| Eğer işler ters giderse cesedini atıp kaçmak için çoktan kafamda Birkaç yer belirledim. | Open Subtitles | لقد حددت مسبقاً بعض الأماكن لكي أرمي جثتك بها إذا توفيت |
| Birkaç yer hemen ileride. Girelim ve sonra da defolup gidelim burada. | Open Subtitles | بعض الأماكن أمامنا، لنذهب إليها، ونرحل من هنا |
| Birkaç yer hemen ileride. Girelim ve sonra da defolup gidelim burada. | Open Subtitles | بعض الأماكن أمامنا، لنذهب إليها، ونرحل من هنا |
| Metronun yerin üstünde gittiği Birkaç yer var yalnızca. | Open Subtitles | أسمع الميترو. يمر فوق الأرض في بعض الأماكن فقط، |
| Çok seyahat etmiştik. Eminim Birkaç yer daha çıkar. | Open Subtitles | حسناً، لقد سافرنا كثيراً، مُتأكّد أنّ بإمكاني التفكير في بعض الأماكن الأخرى. |
| Aklımda onu aramak için Birkaç yer var. | Open Subtitles | أجل، أنا أعلم بضعة أماكن أعتقد .... أنني أستطيع البحث عنها هناك |
| - Araştırdığım Birkaç yer var. | Open Subtitles | كنت أتحرى عن بضعة أماكن |
| Ana caddede Birkaç yer var. Bardır, içki dükkânıdır. | Open Subtitles | هناك أماكن في الشارع الرئيسي، حانات، ومتاجر خمور |
| - Japonya, tabii ki. Avrupa'da Birkaç yer. | Open Subtitles | اليابان , عدة أماكن في أوروربا |
| 9 km. içinde benzin alınabilecek Birkaç yer var. Sana haritada göstereyim. | Open Subtitles | ثمّة مكانان وحسب للتزوُّد بالوقود خلال الـ 9 كيلومترات المُقبلة، سأريك إيّاهما على الخريطة. |
| Yüksek seviyede kesinlik görüyor olsam da ayrıntılı şebeke incelemem ve şimdiye kadar taradığımız yerleri denklemden çıkartmam sonucu elimizdeki özel görev için dikkate alınacak Birkaç yer bulduğuma inandığımı belirtmek isterim. | Open Subtitles | بينما آنس مستوى عاليًا من اليقين سيكون إهمالًا إذا أغفلت ذكر أن بعد تحليلات شاملة للشبكة واستبعاد الأماكن التي مشطناها سلفًا أظنني حددت بدقة مكانًا يستحق وضعه بالاعتبار لأجل مهمتنا الراهنة. |
| - Sana Birkaç yer göstermiştim. | Open Subtitles | و عرضت عليك بعض الاماكن خارج الولايه |