| Eğer sorumluluk tamamıyla Childers'in olmazsa o zaman Birleşik Devletlerin olacaktır. | Open Subtitles | لو ان شيلديرز لم يتحمل المسؤلية كاملة اذن ستتحملها الولايات المتحدة |
| Sovyetler Birliği ve Birleşik Devletlerin süper güç olmasıyla birlikte... | Open Subtitles | مع الإتحاد السوفيتي و الولايات المتحدة , كونهما القوي العظمي |
| Ve Birleşik Devletlerin ana akışın sağına gittiğini görebiliriz. | TED | و يمكننا أن نرى أن الولايات المتحدة تتحرك في الجزء اليمين من التيار. |
| William Henry Harrison Martin Van Buren'ı yenip, Birleşik Devletlerin dokuzuncu Başkanı oldu | Open Subtitles | وليم هنري فاز بالإنتخابات و هزم مارتن فان بيورن ليصبح بذلك الرئيس التاسع للولايات المتحدة |
| Birleşik Devletlerin gelecek başkanıyla tanışmaya hazır mısın? | Open Subtitles | هل انت مستعد لمقابلة الرئيس القادم للولايات المتحدة |
| Birleşik Devletlerin ikinci en küçük eyaletinden selamlar. | Open Subtitles | تحية من ثاني أصغر ولاية من الولايات المتحده.. |
| Birleşik Devletlerin doğu yakasında nükleer bir patlama oldu. | Open Subtitles | كان هناك حدث نووي كبير على الساحل الشرقي للولايات المتّحدة |
| Ve bu Birleşik Devletlerin Hindistan`dan daha zengin olduğu, fakat, orantısal olarak, bugün Hindistan'dakinden daha fazla çocuk kaybettiği anlamına gelir. | TED | وهذا يعني أن الولايات المتحدة كانت أغنى, و لكنهم كانوا يفقدون أطفالا أكثر مما تفقده الهند اليوم,نسبيا |
| Bugünkü Filipinler Birleşik Devletlerin 1. Dünya Savaşında sahip olduğu hemen hemen aynı ekonomiye sahiptir. | TED | الفلبين اليوم لديها تقريبا نفس إقتصاد الولايات المتحدة أثناؤ الحرب العالمية الأولى. |
| Burada 1957'lerde, Birleşik Devletlerin sağlığı Filipinlerdekilerle aynıdır. | TED | هنا في عام 1957, الصحة العامة في الولايات المتحدة تماثل تلك في الفلبين الآن. |
| Amerika Birleşik Devletlerin 22.en formda şehri olarak listedeydik. | TED | كنا المدينة الـ 22 الأكثر صحة في الولايات المتحدة الأمريكية. |
| Hem de dünya genelinde sağcı ulusal hareketler yükselişteyken ve Birleşik Devletlerin başkanlığını ele geçirmişken. | TED | عندما أصبحت الحركات القومية اليمينية في ارتفاع متزايد حول العالم واستولت على رئاسة الولايات المتحدة الأمريكية. |
| Söylesene, Birleşik Devletlerin Başkanı kim şimdi? | Open Subtitles | بالمناسبة ، من رئيس الولايات المتحدة الآن ؟ |
| Birleşik Devletlerin, yani büyük şeytanın, bir kağıttan kaplan olduğunu, halkının zayıflığını ve yıkıma elverişliliğini görsün. | Open Subtitles | أن الولايات المتحدة الشيطان الأكبر نمر من ورق و أمة ضعيفة ناس ضعفاء صالحين للدمارِ |
| Birleşik Devletlerin 197 2'de geçerli bir seçime sahip olup olmadığı hakkında. | Open Subtitles | ما إذا كانت الولايات المتحدة قد حظيت بانتخابات صحيحة عام 1972 |
| Emperyalistler Birleşik Devletlerin burnunun dibinde sosyalist bir devrim gerçekleştirmemizi affedemiyorlar. | Open Subtitles | إن القوى الإمبريالية لا يمكنها أن تغفر لنا قيامنا بثورة إشتراكية رغمًا عن أنف الولايات المتحدة |
| Summer da, Birleşik Devletlerin ilk kadın başkanı olacak. | Open Subtitles | سمر, ستصبح الإمرأة الأولى لرئيس الولايات المتحدة الأمريكية |
| Kısa zamanda Oval Ofis'e yerleşip Birleşik Devletlerin 36'ıncı başkanı olacağı öngörülüyor. | Open Subtitles | من المفترض أنه سيأخذ المكتب البيضوي بعد قليل ويصبح الرئيس السادس والثلاثون للولايات المتحدة الأمريكية. |
| İyi bir kız gibi, oyuncaklarını topla ve Birleşik Devletlerin First Lady'si gibi davranmaya başla. | Open Subtitles | حان الوقت لكي تكوني فتاة جيدة وتتصرفي كالسيدة الأولى للولايات المتحدة. |
| John F. Kennedy Birleşik Devletlerin 35. Başkanı olarak yemin etti. | Open Subtitles | أدى جون كينيدي اليمين بصفته الرئيس الـ35ـ للولايات المتحدة |
| Birleşik Devletlerin dahil olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا لا أريد للولايات المتحدة أن تتورط في ذلك |
| Önünde durmuş olduğunuz Bağımsızlık Binası, Birleşik Devletlerin doğduğu yer ve aynı zamanda Amerikan tarihinin en önemli yapılarından biridir. | Open Subtitles | امام سيادتكم قاعه الاستقلال المكان الذي شهد ميلاد الولايات المتحده و الذي يعتبر من اهم المباني في التاريخ الامريكي الحديث |
| Hayatında sayısız, tehdit ve şans oldu ama iyi veya kötü Birleşik Devletlerin bir dostu. | Open Subtitles | لقد هُدّدت حياته وثراءه في الماضي وما جعل الأمر أقل سوءاً أنه حليف للولايات المتّحدة |