| Bazı sosyetik tipleri yumrukladıktan sonra Deeds tenisin kötü çocuğu John McEnroe'yla güçlerini birleştirdi. | Open Subtitles | فبعد ضربه لبعض من أثرياء المجتمع وحد ديدز قواه مع الولد الشقى فى عالم التنس جون ماكنــرو |
| Maxwell elektrik ile manyetizmayı birleştirdi. | Open Subtitles | ماكسويل وحد الكهرباء والمغناطيسية |
| Davut İsrailoğullarını birleştirdi ve Yeruşalim'i feth etti. | Open Subtitles | وحد (داود) الاسرائيليين ووصلهم إلي مدينة "أورشاليم" |
| Hislerimiz bizi, bize rağmen o kadar sıkı birleştirdi ki. | Open Subtitles | ربطتنا مشاعرنا بشدة غصبا عن أنفسنا، ألا نتخلى عن بعضنا |
| Bütün parçaları birleştirdi. | Open Subtitles | لقد ربطتنا جميعا الآن |
| Rocket parçaları toplayıp birleştirdi. | Open Subtitles | الصواريخ أمسك القطع، وإعادة تجميعها. |
| 100 tane savaşan kabileyi birleştirdi. | Open Subtitles | لقد وحد مائة قبيلة متناحرة |
| Papa cenapları bütün İtalya'yı birleştirdi. | Open Subtitles | قداستة قد وحد كُل إيطاليا |