| Sen ve ben, birlikte çalışıyoruz. ve... ve hepsi bu. | Open Subtitles | لا بأس معي أنا وأنتِ نعمل معاً وهذا كلّ شيء |
| On yıldır birlikte çalışıyoruz, beş yıldır birlikte yatıyoruz ve üç yıldır evliyiz. | Open Subtitles | نعمل معاً منذ عشر سنوات، على علاقة ببعضنا لخمس سنوات ومتزوجان منذ ثلاثة. |
| İdare etmesi zor olabilir ancak çok uzun süredir birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | ويمكن أن يكون هناك الكثير للتعامل، لكننا نعمل معا لفترة طويلة. |
| Evet, hepimiz aynı yardımcı ekipteyiz. Bu tesisleri yaptığımızdan beri birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | أجل, جميعنا من نفس فريق العمل كنا نعمل سوياً مُنذ أن البدء بناء ذلك المكان. |
| Evet, okulun akademik gelişim kulübünde birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | لقد عملنا معاً بإتّحاد الآباء لتشجيع الأبناء بمدرستك. |
| Aylardır birlikte çalışıyoruz, Booth. | Open Subtitles | نحن نعمل سوية منذ شهور يا بووث القليل من الثقة |
| Burada büyük bir medikal kuruluş ile birlikte çalışıyoruz gelişmekte olan ülkelerde hastalıkların tanısını koymak için ucuz teşhis araçları geliştiriyoruz | TED | في هذه الحالة، نعمل مع مؤسسة طبية رائدة لتطوير طرق رخيصة لتشخيص الأمراض في البلدان النامية. |
| Bize bak, birlikte çalışıyoruz. Asla bir işim olmadı. | Open Subtitles | أنظرى إلىّ نحن نعمل معاً لم يكن لى وظيفة قط |
| birlikte çalışıyoruz. Yetişkiniz, değil mi? | Open Subtitles | حيث أننا نعمل معاً, ونحن راشدين, أليس كذلك؟ |
| birlikte çalışıyoruz diye ayrılmamız gerek demiştin. | Open Subtitles | لقد قلتي أننا يجب أن ننفصل لأننا نعمل معاً |
| Geri kalanını sana bir bildiriyle göndereceğim çünkü biz birlikte çalışıyoruz be! | Open Subtitles | سأرسل مذكرة بالباقي إلى مكتبك، لأننا نعمل معاً الآن |
| - Böyle önemli bir haberde ilk defa birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | هذه أول مرة نعمل معا رسميًا. فى شئ هام كهذا. |
| Birlikte yaşıyoruz, birlikte çalışıyoruz. Bazen acaba fazla mı geliyor diye düşünüyorum. | Open Subtitles | نحن نعيش معا، و نعمل معا أحيانا أعتقد أن ذلك أكثر من اللازم |
| Pekâlâ, birlikte çalışıyoruz ama yakın olduğumuzu söyleyemem. | Open Subtitles | نعمل سوياً لكن لا أقول أننا أصدقاء مقربون |
| Beni uyarmıştınız ama uzun zamandır birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | نعم لكننا نعمل سوياً منذ وقت طويل |
| Özürlerden ne kadar nefret ettiğini bilecek kadar uzun süredir birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | لقد عملنا معاً لدرجه انني اعرف كم انتي تكرهين الاعتذار |
| Birlikte dua ediyor, birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | نَصلي سوية، نعمل سوية وإذ بارك الرب العظيم على مسعانا |
| EOL'la birlikte çalışıyoruz, Encyclopedia Of Life (Yaşamın Ansiklopedisi), Ed Wilson'un TED dileğiydi. | TED | ونحن نعمل مع دائرة معارف الحياة، موسوعة الحياة ، و هي أمنية إد ويلسون. |
| Tabii ama muhtemelen iyi bir fikir olmaz yani birlikte çalışıyoruz sonuçta. | Open Subtitles | نعم حسنا انها غالبا ليست بفكرة جيدة تعرفين بسبب عملنا سوية |
| - Yıllardır birlikte çalışıyoruz. Sana güvenirim. | Open Subtitles | .سيد,لقد عملنا معا كثير من السنوات .وانا اثق بكى |
| Bu çılgınca biliyorum çünkü birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | أَعْرفُ ذلك مجنون لأن نَعْملُ سوية... |
| Bazılarıyla 15 yıldır birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | بحيث عملت معهم لمدة 15 عام |
| - birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | -نعم أنا أعمل معه |
| Sadece sen ve ben birlikte çalışıyoruz ve ben sadece bir olay çıkartmak istemedim ortada gerçek bir şey olana kadar. | Open Subtitles | لا، نحن نعمل معًا فحسب ولم أرِد إثارة الموضوع ريثما تصبح العلاقة جدية. |
| Jack Slater'ın yeni ortağıyım. Bu filmde birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | مرحباً، أنا شريك (جاك سليتر) الجديد سنعمل أنا و(جاك) معاً خلال فترة الفيلم |