| Andrea, benimle ve ailemle birlikte, arabada babamın "Rhinestone Cowboy" şarkısını söylemesiyle 200 mil gidilecek olsak bile, tatile çıkmak ister misin? | Open Subtitles | اندريا, هل تريدين الذهاب معي و مع والدي في إجازة مع انها مئتين ميل في السيارة مع ابي وهو يغني "رانستون كابوي"؟ |
| cellom ile birlikte arabada oturabilir miyim? | Open Subtitles | أيمكنني الجلوس في السيارة مع الكمان خاصتي؟ |
| Telefonumla birlikte, arabada unutmuşum. | Open Subtitles | لقد تركتها في السيارة مع هاتفي، كما يبدو. |
| Georgia Tech'te çalışan kız arkadaşı için aldığı doğum günü pastasıyla birlikte arabada kalakalmış. | Open Subtitles | بقى في السيارة مع كعكة عيد ميلاد حبيبته في (جورجيا) |
| - Eşiyle birlikte arabada seyahat ediyor. | Open Subtitles | ـ في السيارة مع زوجته |
| - Çocuklarla birlikte arabada bekle! | Open Subtitles | -انتظري في السيارة مع الأطفال . -جانيت) )! |
| Andy, çantayla birlikte arabada kal. | Open Subtitles | (أندي) . إبقي في السيارة مع الشنطة |