| Ailenle birlikte evde olmadığın için şanslısın. | Open Subtitles | لحسن الحظ أنّك لم تكن في المنزل مع أسرتك |
| Aylarca çocuklarla birlikte evde bırakıldıkları için. | Open Subtitles | لانهن تُركن في المنزل مع الاطفال ولوقت طويل |
| Kurbanla birlikte evde olan başka kimse? | Open Subtitles | هل يوجد أي شخص آخر في المنزل مع الضحية؟ |
| Tabi ki beş kardeşimle birlikte evde ders aldığım için böyleydi. Agh. | Open Subtitles | بالطبع , ذلك لأنني كنت أتلقى التعليم في البيت مع أشقائي الخمسة |
| Şimdi iki çocuğumla birlikte evde ve bir tanesi de karnımda. | TED | وهو الاَن في البيت مع أبنائي الاثنين. ولدي ابن اَخر هنا،في بطني . |
| Eğer beni duyabiliyorsan, diğer çocuklarla birlikte evde kalmanı çok isteriz. | Open Subtitles | إذا كنتَ تستطيع سماعي... فأنت مرحبٌ بك في المنزل مع بقية الفتيان... |
| Şimdi ailesiyle birlikte evde. | Open Subtitles | إنه في المنزل مع عائلته الآن |
| - Çocuklarla birlikte evde. | Open Subtitles | -إنه في المنزل مع الفتيان |
| Frank Liam'la birlikte evde miydi? | Open Subtitles | لكن كان (فرانك) في المنزل مع (ليام)؟ |
| Sen ise bir kadınla birlikte evde olurdun. | Open Subtitles | ستكون انت في البيت مع النسوة |
| Sen Conor'la birlikte evde kal. | Open Subtitles | إبقي في البيت مع كونر |