| Daha inşaat işçisi ya da bisikletçi kızılderili şefi olmadım. | Open Subtitles | عاملة بناء من قبل أو سائقة دراجات زعيمة هندى |
| - Beğenmene çok sevindim. - Yolda 150 ya da 200 bisikletçi geçtik. | Open Subtitles | لقد مر علينا على الأقل من 150-200 راكبو دراجات |
| Kim inanırdı bir bisikletçi ile sörfçünün bu kadar ortak noktası olacağına? | Open Subtitles | تعلم , من كان ليظن أن راكبة دراجة و راكب أمواج يمكن أن يكون بينهم أشياء كثيرة مشتركة ؟ |
| Yola çıktığımızda, diğer insanların beklentileri var: Yani, bir bisikletçi kolunu kaldırdığında, bu demektir ki arabanın onlara yol vermesini ve şerit değiştirmek için yer açmasını bekliyorlar. | TED | بينما نحن على الطريق الأشخاص الأخرين لديهم توقعات: بحيث لو قام راكب دراجة برفع ذراعه، هذا يعنى بأنهم يتوقعون من السيارة فسح المجال لهم لتغير مسارهم. |
| Alt tarafı bisikletçi dükkânı. | Open Subtitles | إنه مجرد متجر للدراجات |
| Ve sana tam da "bisikletçi" rolü için uygun olduğunu söylediğimde, bana bacağının kırık olduğunu söylemedin, değil mi? | Open Subtitles | و عندما أخبرتك بأنك ستمثل في فيلم "الدراج" لم تخبرني بأنه لديك ساق مكسورة |
| Tuturro ve Briggs bisikletçi çetesinde gizli görevdeler. | Open Subtitles | كانوا في عملية سرية مع عصابة الدراجين |
| Gazetede, Rimini Festivali'nde "bisikletçi"ye bir ödül verildiği yazıyordu. | Open Subtitles | قالتالجريدةأن جائزة.. "منحتلفيلم"الدرّاج.. في مهرجان "ريميني" |
| İki bisikletçi üstünden geçtikten sonra, bizi aramışlar. | Open Subtitles | سائقي دراجات نارية "بي إم إكس" صعدا على أنحاء الجثّة ، وثمّ إتّصلا لاحقاً |
| Çok iyi bisikletçi sayılmam, ama bu hafta sonu turlayacağım ve meşgul değilsen senden ipucu almak isterim. | Open Subtitles | تعرف، انا لست افضل راكبة دراجات انا كنت سأركب الدراجة تلك العطلة الاسبوعية و يمكننى الاستفادة ببعض النصائح لو لم تكن مشغولا |
| Bir kadının bir bisikletçi dükkanını tek başına işletmesi kolay değildi. | Open Subtitles | - كان من الصعب على ... -امرأة أن تعمل في متجر دراجات لوحدها |
| Bir kadının bir bisikletçi dükkanını tek başına işletmesi kolay değildi. | Open Subtitles | - كان من الصعب على ... -امرأة أن تعمل في متجر دراجات لوحدها |
| Bir bisikletçi bilmem ne mesafeyi saatte 13 km. hızla gidiyor. | Open Subtitles | ... سائق دراجة يمشي بسرعة 8 ميل في السعة ... |
| Bir bisikletçi bilmem ne mesafeyi saatte 13 km. hızla gidiyor. | Open Subtitles | ... سائق دراجة يمشي بسرعة 8 ميل في السعة ... |
| bisikletçi mayosu giymişti ve kızımla evlenmek için izin istiyordu. | Open Subtitles | الذي كان يرتدي قميص دراجة ويطلب الأذن ليتزوجها . |
| Bir de bakacaksın ki bir bisikletçi olmuşsun bile. | Open Subtitles | خلال وقت قصير، ستكونين راكبة دراجة. |
| Dalgacının hayali, şampiyon bir bisikletçi olmak. | Open Subtitles | (كلوتير) يريد أن يكون بطل العالم للدراجات . |
| "Alt tarafı bisikletçi dükkânı." | Open Subtitles | "إنه مجرد متجر للدراجات" |
| Geçen hafta şu bisikletçi, Major Taylor hakkındaki yazıyı okudun mu gazetede? | Open Subtitles | هل قرأت المقال في الصحف الأسبوع الماضي ؟ بخصوص الدراج " ماجور تايلور " ؟ |
| Tuturro ve Briggs bisikletçi çetesinde gizli görevdeler. | Open Subtitles | كانوا في عملية سرية مع عصابة الدراجين |
| "bisikletçi"nin benim bir parçam olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أخبره أن "الدرّاج" هو جزء مني |