| Elinizde bir yahudi varsa ve onu ısrarla kendiniz için alıkoymak istiyorsanız bu işte en azından bir bit yeniği var demektir. | Open Subtitles | الرغبة في الحفاظ على سجين يهودي هو أمر مريب جدا. | 
| Bu işte bir bit yeniği var Ethan Amca. | Open Subtitles | هناك شيء مريب في هذا الأثر يا عم إيثان | 
| Yani onun hakkında bir bit yeniği olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | إذاً أنتِ تقولي أن هناك شيئ مريب حوله ؟ | 
| Ama ikisi bir arada olunca, bir bit yeniği seziyorum. | Open Subtitles | ولكن مع بعضها البعض أشم رائحة شيء مريب | 
| Sen de biliyorsun ki bu işte bir bit yeniği var. | Open Subtitles | ثمة أمر مريب بهذا الشأن وأنت تعرفين. | 
| Sen de biliyorsun ki bu işte bir bit yeniği var. | Open Subtitles | ثمة أمر مريب بهذا الشأن وأنت تعرفين. | 
| Bu işte bir bit yeniği var. | Open Subtitles | شيء مريب في ذلك | 
| Okinawa yolculuğunda bir bit yeniği var. | Open Subtitles | هناك شيء مريب بخصوص مهمّة (أوكيناوا) ، أيّها الزّعيم | 
| Bunda bir bit yeniği var! | Open Subtitles | يبدو الأمر مريب | 
| - Bu işte bir bit yeniği var, efendim. | Open Subtitles | بكل وضوح - . ثمة شيء مريب ، يا سيدي - | 
| Ve Tony, kabul etmelisin ki tüm bu olanlarda bir bit yeniği var. | Open Subtitles | و (طوني)، عليك الإعتراف بأن الامر بأكمله مريب قليلا. | 
| Bir bit yeniği olduğundan şüpheleniyordum açıkçası. Ancak Adam beni eli yüzü düzgün insanlarla bir araya getirmişti. | Open Subtitles | أوَتعلم، لقد علمت أنّ هناك شيء مريب هُناك، لكن (آدم)، لقد وضعني مع الأخيار. | 
| Bu kitapta bir bit yeniği var. | Open Subtitles | ثمة شيء مريب بهذا الكتاب | 
| - Bence burada bir bit yeniği var. | Open Subtitles | في رأيي، هنالك شيء مريب يحدث. | 
| - Bu işte bir bit yeniği var. | Open Subtitles | إن الأمر مريب _. | 
| - Bu işte bir bit yeniği var. - Küçük çocuk niye seninleydi, Sam? | Open Subtitles | هذا مريب ، لمَ جلبت معك طفل يا (سام)؟ | 
| - İşin içinde bir bit yeniği mi vardı? | Open Subtitles | -هل من شيء مريب بشأنه؟ | 
| Bu işte bir bit yeniği var. | Open Subtitles | هناك شيءٌ مريب! | 
| O belgelerde bir bit yeniği var. | Open Subtitles | لا أعرف يا (أودري) تلك الأوراق... هناك شيء مريب فيها | 
| Cheryl, bu işte bir bit yeniği var. | Open Subtitles | (شيريل)، أمر مريب يحدث هنا |