| Neden bazı insanlar için bittiğini kabullenmek bu kadar zor? | Open Subtitles | لماذا بعض الناس فقط ترفض القبول بأن هذا انتهى ؟ |
| Belki de hayatının o bölümünün bittiğini kabul etmen gerekiyordur. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لتفكر أن ذلك الجزء من حياتك انتهى |
| Will üniversiteden geldi ve aralarındaki her şeyin bittiğini söyledi. | Open Subtitles | عاد ويل إلى المنزل من الكلية وأخبرها أن العلاقة انتهت |
| Bu ailenin, ben dahil artık suç ile işinin bittiğini söylüyorum. | Open Subtitles | أعني أن هذه العائلة انتهت من أعمال الجريمة وذلك يشملني أنا. |
| Sırbistan da Slav devletlerini kurarak, hedefi için başlattığı savaşın bittiğini fark etti. | Open Subtitles | وأدركت صربيا أن هدفها من بدء الحرب إنتهى بتأسيس دولتها السلافية الكبرى الخاصة |
| İlişkinin bittiğini söyledin. Ne kaybedersin ki? | Open Subtitles | أنت تقولين ان العلاقة قد إنتهت ماذا لديك لتخسريه؟ |
| Mick, bu işin bittiğini söyledi. Artık fiyat belirlemek yok. | Open Subtitles | وميك قال ان الامر انتهى لا مزيد من تثبيت الاسعار |
| Bu sadece evliliklerinin bittiğini kabullenmek istemeyen başka bir İrlandalı Katolik çift. | Open Subtitles | هذا مجرّد ثنائي إيرلندي كاثوليكي يأبى الإعتراف للعالم بأن زواجهما قد انتهى |
| Bu sebeptendir ki dostumuza Washington'da bana iletmesi için bittiğini söyledin. | Open Subtitles | لهذا قمتَ بأخبار صديقنا فى واشنطن أن يخبرني بأن الأمر انتهى. |
| Arjun, sana aramızda olan her şeyin bittiğini söyledim beni aramayı kes. | Open Subtitles | بيننا انتهى الامر ان اخبرتك لقد .. ارجون بى الاتصال عن فلتتوقف |
| Ah dostum. Faith Hilling'in bittiğini kabul etmelisiniz artık ! | Open Subtitles | اوه يرفاق عليكم أن تدركوا بأن فيث هيلينع انتهت, اوكي؟ |
| Afganistan'dan ilk kez döndüğümde çatışmadan döndüğünüzde bütün tehlikelerin bittiğini düşündüm. | TED | عندما جئت لأول مرة عائدا من أفغانستان، كنت أعتقد بأنه لو نجوت من النزاع ثم انتهت جميع الأخطار. |
| Diana ve Basil'in hikayesinin mutlu sonla bittiğini duymak sanırım sizi rahatlatacaktır. | Open Subtitles | ستشعروا بالراحة عند سماعكم ان قصة ديانا و بازل قد انتهت نهاية سعيدة |
| Sakin ol. Kavga etmek için gelmedim. - Bana bittiğini söylemiştin. | Open Subtitles | . إهدأ , لم أتى للمشاجرة . أخبرتنى أن هذا إنتهى |
| Neden ondan ayrılmıyorsun? Ona her şeyin bittiğini söyle. | Open Subtitles | لمَ لا تقطع العلاقة معها وحسب، أخبرها بأن ما بينكما قد إنتهى |
| Bu sadece etrafta savaşın bittiğini bilmeyen bir iki asker var demek. | Open Subtitles | ذلك يعني أن هناك بعض المتمردين لا يعلمون أن الحرب إنتهت |
| Belki de evliliğimizin bittiğini kabul edemediğimdendi. | Open Subtitles | ربما لأنها لم تتقبل واقع أن علاقتنا قد إنتهت |
| Masum kanı, dostum. O günlerin bittiğini sanmıştım. | Open Subtitles | دماء الابرياء,أعتقدت أن هذه الايام أنتهت |
| Son konuştuğumuzda her şeyin bittiğini kati bir dille belirtmiştin. | Open Subtitles | لقد اوضحت هذا في آخر مرة تحدّثنا فيها أننا انتهينا |
| Ama ne zaman her şeyin bittiğini söylesem beni duymamış numarası yapıyor. | Open Subtitles | . لكن عندما أخبره أن الأمر أنتهى . يتظاهر بأنه لم يسمعني |
| Bu küçük peri masalının nasıl bittiğini görmek isterim. | Open Subtitles | اريد ان اري كيف ستنتهي قصه الجنية الصغيرة تلك. |
| San Francisco'ya geri döndük, arada sırada görüştük, ama bittiğini biliyorduk. | Open Subtitles | كنا نري البعض هنا وهناك ولكن عالمين ان كل شئ قد انتهي |
| Beni asla görmek istemediğini söylüyordu ilişkimizin bittiğini. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنها لا تريد رؤيتي مرةأخري.. لقد إنتهينا |
| Kurban kesimi hacc ibadetinin bittiğini gösterir. | Open Subtitles | التضحية الدينية بحيوان كانت عادة علامة على انتهاء لمشاعر الحج |
| -O bana seninle işi bittiğini söylediğinde. | Open Subtitles | عندما يخبرني بأنك قد إنتهيت ومتى سيحدث ذلك فى إعتقادك ؟ |
| Bu dünyanın işinin çoktan bittiğini sanmıştım, ama aslında fazla iyimser düşünüyordum. | Open Subtitles | ظننت أن العالم إنتهي مسبقاً قبل فترة أظن أنني قللت من خطر هذهِ الحالة |
| 40 yaşıma bastıktan sonra yumurta kanalımın işinin çoktan bittiğini düşünerekten hap kullanma konusunda biraz uyuşuk davranmaya başlamıştım. | Open Subtitles | لقد كسلت بخصوص الحبة منذ أن أتممت 40 , لأنني توقعت أن قناة فرصة حملي قد ولّت |
| Lincoln, Mary'e işte o gün savaşın bittiğini hissettiğini söyler. | Open Subtitles | لقد أخبرها في ذلك اليوم وقال انه يشعر بأن الحرب تقترب من نهايتها |