| Biz onlara o kadar çok bilgi veriyoruz ki bizim hareketlerimizi izleyerek | TED | لأننا نعطيهم معلومات كثيرة، ويجب عليهم في أن يروا فعلا كيفية تنقلنا. |
| fakat Biz onlara yardım edersek, bu krizi atlatabiliriz. | Open Subtitles | لكن اذا نعطيهم يد اخوية نحن يمكن ان نتغلب على هذه الازمة |
| Onun çocukları uğruyor, Biz onlara gidiyoruz. Kardeş gibiler. | Open Subtitles | أولاده يجيئون إلينا نحن نذهب إليهم كأخوة |
| Biz onlara gözlemci diyoruz. | Open Subtitles | نسمّيهم "المراقبين." |
| Biz onlara destek hattı deriz veya seri katiller. | Open Subtitles | نحن نطلق عليهم القاتل المتسلسل |
| Biz onlara zarar vermedik ki- | Open Subtitles | إننا لا نؤذيهم و هم لا يبحثون عن طعام |
| Biz onlara yardım edene dek ölü olmaları daha iyi olan beyin hasarlı askerler. | Open Subtitles | الجنود الذين مستوى التلف الدماغي لديهم كاد يؤدي لموتهم حتى ساعدناهم |
| Sorun şu ki, Biz onlara bu teknolojiyi vermiyoruz, onlar da bize DHD'yi vermiyorlar. | Open Subtitles | النقطة هي أننا لن نعطيهم التقنية ما لم يعطونا الدي اتش دي |
| CTU, Biz onlara örtülü bir hikâye istikâmeti verene kadar, orada gizliliği sürdürüyor. | Open Subtitles | الوحدة تقوم بالتغطية هناك حتى نعطيهم قصة يمكنهم أن يتكلموا عنها |
| Biz onlara yaptıklarını yapacak birileri değiliz. | Open Subtitles | لكي نعطيهم اخيرا طعم علاجهم الخاص? هذا لايعني اننا منهم لواعطيناهم. |
| Aşağıdaki o insanlar ikinci bir şansı hakediyorlar ve Biz onlara bunu verebiliriz. | Open Subtitles | هؤلاء الناس بالأسفل... إنّه يستحقون فرصة، وأنتَ تعلم أنّه بإمكاننا أن نعطيهم ذلك |
| Biz onlara mutluluk veriyoruz ve onlar da bize otorite. | Open Subtitles | نعطيهم سعادة، وهم يعطوننا سلطة. |
| Bir müslüman. Biz onlara Sabaha'yı veriyoruz, onlar bize Miloş'u. | Open Subtitles | إنهـا مُسلمـة، نعطيهم "صبــاح" ويعطوننا "ميلـوش" |
| Polis'e o yakıtlarla ulaşmadan önce Biz onlara ulaşmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نذهب إليهم قبل يصلوا إلى (بوليس) بهذا الوقود |
| Bu yüzden Biz onlara gideceğiz, Scofield. | Open Subtitles | (سكوفيلد) ، إذاً علينا أن نذهب إليهم |
| Biz onlara Solgunlar diyoruz. | Open Subtitles | نحن نطلق عليهم المتلاشون. |
| Biz onlara "aylak" diyoruz. | Open Subtitles | نحن نطلق عليهم السائرون |
| Anlaşmaya varıldı. Biz onlara bulaşmazsak, onlar da bulaşmaz. | Open Subtitles | تمَّ الاتّفاق، لا نؤذيهم ولا يؤذونا. |
| Anlaşmaya varıldı. Biz onlara bulaşmazsak, onlar da bulaşmaz. | Open Subtitles | تمّ الاتّفاق، لا نؤذيهم ولا يؤذوننا. |
| Biz onlara yardım edene dek ölü olmaları daha iyi olan beyin hasarlı askerler. | Open Subtitles | الجنود الذين مستوى التلف الدماغي لديهم كاد يؤدي لموتهم حتى ساعدناهم |