| Walker'a güvenli bir yer için anlaşmaya çalışıyorum, onların banka gizliliğini zorladığımızdan beri ama İsviçreliler bize iyilik yapma havasında değiller. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أتفاوض على ملجأ لـ(والكر)، لكن السويسريين ليسوا في مزاج لعمل أي معروف لنا منذ أجبرناهم على سرية المصرف. |
| Yani çaresiz bir halde olacağım... o bize iyilik yapacak, sonra da benimle sürekli dalga geçecek. | Open Subtitles | سأبدو يائيسة ، وسيكون عليه تقديم معروف لنا وبعدها سيستهزأبي لذلك ! |
| O şeyleri ortadan kaldırdıkları sürece bize iyilik yapıyorlar demektir. | Open Subtitles | لطالما انهم يتخلصون من هذه الاشياء انا اقول انهم يعملون لنا معروفا |
| bize iyilik borcu var. | Open Subtitles | يدين لنا معروفا. |
| - Deacon Frost'u yok ettiğin için. bize iyilik yaptın. | Open Subtitles | فعلت بنا معروف . |
| bize iyilik yaptın. | Open Subtitles | فعلت بنا معروف . |
| Böylelikle bize iyilik etmiş olabilirler. | Open Subtitles | ربما أنهم قدموا لنا خدمة هل هذا ما أعتقده ؟ |
| Sen bize iyilik yaptın, karşılığında biz de sana. | Open Subtitles | لقد فعلت لنا معروف مرة و سنقوم بفعل معروف لك أيضا |
| Ama neden bize iyilik yapıp, yardım edecek başkasını bulmuyorsun? | Open Subtitles | ولكني إفعلي لنا معروفاً وإبحثي عن شخص آخر ليُساعدكِ |
| Yani bize iyilik olsun diye yaptınız. | Open Subtitles | اذا هذا معروف لنا |
| - bize iyilik yaptı. | Open Subtitles | لقد صنعت لنا معروفا. |
| bize iyilik yaptı. | Open Subtitles | لقد أسدت لنا معروفا... |
| Adım gibi eminim ki, bu adam bize iyilik yapıyor. | Open Subtitles | على قدر رؤيتى أعتقد أنه يقدم لنا خدمة |
| bize iyilik yapıyor öyle değil mi? | Open Subtitles | انه يفعل لنا معروف ، أليس كذلك ؟ |
| Biz olmadan bir şey yapamazdın, şimdiye kadar bize iyilik yaptın fikrini düzelt. | Open Subtitles | لم تكن لتفعل شيء من دون مساعدتنا لذلك اياك ان تظن انك من صنع لنا معروفاً |