| Aksi halde Tanrı'nın bize verdiği bu aptal hayatın ne anlamı ne var ki? | Open Subtitles | .. و إن لم أستطع ما نفع تلك الحياة التي أعطانا إياها الله، أعني لماذا؟ |
| Pekala babamın bize verdiği isimler. Hep çiftler? | Open Subtitles | حسناً , الأسماء التي أعطانا إياها أبي كلها أسماء أزواج؟ |
| Sorunlarımızın nedeni aslında bilimin bize verdiği karmaşıklık. | TED | إن سبب مشاكلنا هو في الواقع التعقيد الذي أعطانا إياه العلم. |
| Pat pisliğine inanabiliyor musun, ha? 500 papel, bize verdiği bu. | Open Subtitles | هل تصدق هذا (بريك بات) كل ما اعطاه لنا 500 دولار |
| bize verdiği koordinatlar olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أن هذه هي الإحداثيات التي أعطاها لنا |
| Bu doktorun bize verdiği kitapçıklardaki semptomlardan biri değil mi? | Open Subtitles | أليست هذه أحد الأعراض الموجودة في الكتيّبات التي أعطتنا إياها الطبيبة ؟ |
| Ve bu gece son olarak, arkadaşımıza elveda etmek için bize verdiği hediyelerden daha uygun bir yol var mı müziği. | Open Subtitles | و في نهاية الليلة, ماهو المناسب لنقول لصديقتنا الى اللقاء, غير الهدية التي أهدتها لنا هي أغانيها |
| Tanrının bize verdiği insan vücudunun! Yalan söylüyor! | Open Subtitles | جسم الإنسان الذي أعطاه لنا الله |
| Bu kız arkadaşının bize verdiği nakit. | Open Subtitles | هذا المال الذي أعطته لنا عشيقة السمسار |
| bize verdiği görevi başaramadığımızı düşününce sence bu gerçekten iyi bir fikir mi? | Open Subtitles | افترض بأننا خسرنا المهمة التي أعطانا إياها... أتعتقد بأن هذه فكرة جيدة ؟ |
| Bana öyle geliyor ki, bize verdiği ürün listesi sadece pazardan uzak tutulacak Rus ihraç mallarını kapsamıyor. | Open Subtitles | إن قائمة المنتجات التي أعطانا إياها ليست الصادرات الروسية الوحيدة الممنوعة من السوق |
| Patlama zamanları bize verdiği süreye uymuyor. | Open Subtitles | عندما تفجّروا ، لم يكن مطابقاً للوقت الذي أعطانا إياه |
| Tim ve ben Kokarca'nın bize verdiği hacker konumuna gidiyoruz. Bina bu. | Open Subtitles | أنا وتيم متوجهان إلى موقع المخترقين الذي أعطانا إياه الظربان هذا هو المبنى |
| Deacon'ın bize verdiği Darnell ismini araştırdım. | Open Subtitles | لقد بحثت على الأسم الذى اعطاه لنا (ديكون) (دارنيل) و هذا ما وجدته |
| Reed'in yurttaki oda kapısından aldığımız izler, Brighton'ın bize verdiği numunelere uymuyor. | Open Subtitles | " بصمات رفعناها من غرفة مهجع " ريد لم تطابق عينة المرجع " التي أعطاها لنا " برايتون |
| Gloria Douglas'ın bize verdiği kartlara dayanıyor. | Open Subtitles | إنها مقتبسة من البطاقات التي أعطتنا إياها (غلوريا دوغلاس). |
| Michael, benim seçip şirketin bize verdiği hediye bu. | Open Subtitles | هذه الهدية التي أهدتها لنا الشركة و التي قمت باختيارها أنا |
| Çocuğun bize verdiği adres. | Open Subtitles | العنوان الذي أعطاه لنا الصّبي. |
| Paralar şirketinizin bize verdiği, hesaba aktarıldı, Bay Bond. | Open Subtitles | لقد تم تحويلها إلى رقم الحساب... الذي أعطته لنا شريكتك يا سيد "بوند...". |
| Elimizde sadece kendisinin bize verdiği çocuk yurtlarının bir listesi var. | Open Subtitles | جل ما نعرفه، هي قائمة من منازل الإيواء التي منحنا إياها |
| Addison'un bize verdiği ismi taradım. | Open Subtitles | بحثت عن الإسم الذي أعطتنا أياه أديسون |
| Çünkü bize verdiği tüm bilgiler çok ama çok geneldi. | Open Subtitles | بسبب ان كل المعلومات التي اعطانا اياها كانت عامة جداً جداً |
| bize verdiği şemalara göre ölümcül tepki sistemi üç ayrı bölümden oluşuyor. | Open Subtitles | طبقاً للمعطيات التي أعطتها لنا نظام الرد القاتل يشتمل على 3 مناطق |
| Seni sattığı zaman, seni bize verdiği zaman büyük bir darbe yemiş olmalısın. | Open Subtitles | عندما تخلت عنكِ عندما سلمتكِ لنا لا بد أن هذا محطِم تماماً |