| Yani bizim zamanımız, bizim sıramız diyorlar. Bu, bizim geleceğimiz. | TED | إذاً ما يقولونه هو، إنه وقتنا، إنه دورنا، إنه مستقبلنا. |
| Tüm bu harika şeyleri dünya dışı varlıkların geçmişte yaptığını hayal ettik, bizim geleceğimiz de bu olabilir. | TED | وجميع تلك الأمور الجميلة التي حلمنا بها ربما حققها الفضائيون من قبل، وقد تكون هي مستقبلنا. |
| Brand, gidemeyiz. O kadar altını bırakamayız. O bizim geleceğimiz. | Open Subtitles | براند, لا نستطيع الذهاب لا نستطيع ترك كل ذاك الذهب إنه مستقبلنا |
| Büyükannem her zaman bizim geleceğimiz hakkında endişeliydi. | Open Subtitles | أعني، ما كانت جدَّتنا قلقة عليه بالضبط، وهو مستقبلنا |
| Black Pike bizim geleceğimiz. | Open Subtitles | شركة " بلاك بايك " هي المستقبل |
| Şey bu...alçakgönüllü olamayacağım, bu bizim geleceğimiz Matt. | Open Subtitles | حسناً إنه ليس بشيء عادي إنه مستقبلنا يا مات |
| Belki de onu bana getirebilirsin. Burada, genç olanlar, bizim geleceğimiz. | Open Subtitles | لعل بمقدورك أن تأتي بها إليّ فالصغار يمثلون مستقبلنا |
| Diğerleri de gidecek çünkü çocuklar bizim geleceğimiz ve en önemli şey onların güvende olması. | Open Subtitles | الباقين سيذهبون لأن أبناءنا هم مستقبلنا و أمانهم يجب أن يأتي أولاً |
| Bu mektuplar bizim geleceğimiz ve benim için çok önemli olan iki insanla beraber açmak istiyorum. | Open Subtitles | هذه الرسائل كما تعلمون، إنها مستقبلنا. لذا أريد أن أفتح رسالتي مع الشخصين الأكتر أهمية إلي. |
| Bu çocuklar bizim geleceğimiz olacaksa ben yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | إذا كان هؤلاء الأطفال هم مستقبلنا إذا، ولمرة، لا أريد العيش |
| Buradaki genç insanlar bizim geleceğimiz. | Open Subtitles | الشبان هنا هم من سيحملّون على عاتقهم مستقبلنا |
| bizim geleceğimiz onların elinde. | TED | إن مستقبلنا المشترك في أيديهم |
| Çocuklar gerçekten de bizim geleceğimiz. | TED | إن الأطفال هم بالطبع مستقبلنا. |
| Bu da o orijinal fotoğrafta olan bizlerin geleceğinin devam etmemesine yol açar çünkü bizim geleceğimiz artık yok demektir. | Open Subtitles | وهذا يعني أننا الأصليون الذين شاهدوا الصورة لا يمكنهم الاستمرار ...لأن مستقبلنا انعدم من الوجود |
| Dışarıdan sürekli müşterilere. Olacak. Bu bizim geleceğimiz. | Open Subtitles | هذا سوف يحدث ، إنه مستقبلنا ...وبصفة شخصية |
| bizim geleceğimiz için. | Open Subtitles | إعلمي أنه من أجلنا وأجل مستقبلنا |
| bizim geleceğimiz için. | Open Subtitles | إعلمي أنه من أجلنا وأجل مستقبلنا |
| Wraithlere karşı bir savunmadan çok daha öte, bizim geleceğimiz bu. | Open Subtitles | هو أكثر من دفاع ضدّ الريث. هو مستقبلنا. |
| Artık JonCo şirketi yeni bir finansal plana geçiyor, yani bu alpakalar bizim geleceğimiz. | Open Subtitles | الآن بما أن شركة "جون كو" قررت أن تعين شخص آخر بموقع المدير المالي التنفيذي هذه الألبكات تمثل مستقبلنا |
| Black Pike bizim geleceğimiz. | Open Subtitles | شركة " بلاك بايك " هي المستقبل |
| Dawn bizim geleceğimiz. | Open Subtitles | دون) هي المستقبل الآن) |