| bizimle ilgili onun hakkında bildiğimizden daha çok şey bildiği aşikâr. | Open Subtitles | و من الواضح انه يعرف عنا اكثر من ما نعرف عنه | 
| James, sana bizimle ilgili sormak istediğim önemli bir şey var. | Open Subtitles | جيمس، هناك شيء مهم جداً كنت اقْصدُ سُؤالك بة عنا. | 
| Sizin bizimle ilgili bilgilerinizin yaratacağı güvenlik riskinin sınırlı kaynaklarınızdan elde edeceklerimize değmeyeceğine karar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا أن مواردكم المحدودة لا تشكل حافزا يكفى للمخاطرة الهائلة بحجم المعلومات لديكم عنا | 
| Gerçekten, telefonumu her kullanışımda, bizimle ilgili | TED | هل بإمكانهم بالفعل الإحتفاظ بكل تلك البيانات عنّا ؟ | 
| Bu bizimle ilgili değil, sizin toplumuzdan bir kadınla ilgili. | Open Subtitles | هذا الامر ليس بشأننا انه يخص امرآة من مجتمعك | 
| bizimle ilgili en iyi şey hayranlarımızın bizimle büyümüş olmaları. | Open Subtitles | الشيء الجيد الذي يتعلق بنا بأن المعجبين قد كبرو معنا | 
| Hiç sen ve Christian hakkında soru sormadım çünkü bizimle ilgili sormam gereken sorularla başa çıkamazdım. | Open Subtitles | أنا مَا سَألتُ عنك وكريستين لأنني لا أَستطيعُ أَنْ أَتعاملَ مع كُلّ الأسئلة التي أنا يَجِبُ أَنْ أَسْألَ عننا. | 
| Peki, genetik havuzlarımız bizimle ilgili olarak neyi belirlerler? | Open Subtitles | الان , ما الذي تحدده الشيفرات الوراثية عنا ؟ | 
| Bu, okula nerede gideceğimle ilgili değil, bizimle ilgili. Tamam. | Open Subtitles | المسألة ليست عن اين اذهب الى اي مدرسة , المسألة عنا حسناً | 
| Görünüşe göre herkesin bizimle ilgili söylediği şey doğru Patrick. | Open Subtitles | حسناً يبدو ان ما قاله عنا الآخرون كان صحيحا | 
| bizimle ilgili herşeyi biliyorsunuz. | Open Subtitles | تَعْرفتي على كُلّ شيءَ تحتاجينه للمعْرِفة عنا. | 
| Çünkü bu, bizimle ilgili ilk defa "biz" deyişin. | Open Subtitles | لأنها المرة الوحيده التي تتكلمين عنا فيها | 
| Biz konuşurken duymuşlar. bizimle ilgili şeyleri söylemiyorum. | Open Subtitles | لقد استمعوا الى محادثتنا الشخصية انا لن اتحدث لأحد عنا | 
| Evlendikten sonra, bizimle ilgili bütün bilgileri alacak ve Isna'yı öldürecek, efendim. | Open Subtitles | بعد الزواج سوف يحصل على كل المعلومات عنا وبعدها سيقتلها | 
| bizimle ilgili soru sormayi birak ki, biz de baskalarinin seninle ilgili soru sormadigindan emin olmaya devam edelim. | Open Subtitles | لا تسأل أي سؤال عنّا ، و ربما سوف نتابع أن لا يسأل أي شخص أي سؤال حولك | 
| Bir şey söyleyeyim mi, babamın bizimle ilgili beklentileri yada şirketle ilgili umutları her neyse, inan artık hiçbiri umrumda değil. | Open Subtitles | سأقول أمراً واحداً، أياً كانت توقعات والدنا عنّا أو أياَ كانت رؤيته للشركة أنا لا أهتم لها بعد الآن | 
| -Onun yerine bizimle ilgili olsa? | Open Subtitles | يمكن أن يكون عنّا نحن الإثنيْن، بدلاً عن ذلك | 
| Tüm bunlar bizimle ilgili. Tüm bunlar nerede yanlis yaptigimizla ilgili. | Open Subtitles | الأمر بشأننا برمّته كله حول حياتنا الخاطئة | 
| bizimle ilgili olmadığını söyledin, öyleyse kiminle ilgili? | Open Subtitles | قلت بأن الأمر لم يكن بشأننا إذا بشأن من؟ | 
| Biz polisiz dostum. Bu bizimle ilgili değil. | Open Subtitles | نحن رجال شرطه يا رجل ان هذا لا يتعلق بنا | 
| Bu, bizimle ilgili neyi değiştirir ki? | Open Subtitles | هذا ما يجعل اى شئ عننا عبارة عن قتل | 
| Bu uygun değil. Ve bizim, hepimizin, bunun bizimle ilgili olduğunu ve bu noktada bir fark yaratabileceğimizi anlaması gerekiyor. | TED | ونحن جميعاً يجب أن نفهم أن هذا الأمر يخصنا وأن باستطاعتنا احداث فرق هنا | 
| Orada ne aradığını merak ettim ama sonra bizimle ilgili olmayacağını düşündüm. | Open Subtitles | تسألت ماذا يفعل هناك لكني لم أعتقد أن لهذا علاقة بنا | 
| bizimle ilgili dedikoduları duyarsa... | Open Subtitles | ماذا لو عرف بعلاقتنا عن طريق الشائعات ؟ | 
| Bu hiç adil değil. Bu bizimle ilgili değil. | Open Subtitles | هذا ليس عدلاً الأمر لا يتعلّق بنا | 
| inan bana, senden sakladigim hiçbir sey bizimle ilgili degildi. | Open Subtitles | أعدك أي شيء لم أخبرك عنه لا علاقة له بنا |