| Dent Yasası sayesinde Blackgate Hapishanesi'nde tam bin mahkum cezalarını çekmektedirler. | Open Subtitles | هو انه هناك المئات من السجناء في سجن (بلاكغيت) |
| Blackgate'te 8 yıldır hapis yatan insanlar var. Dent Yasası yüzünden şartlı tahliyeleri reddedilmişti. | Open Subtitles | اولئك الرجال حُبسوا في (بلاكغيت) لـ8 سنوات |
| Blackgate'e saldırıp mazlumları özgür bırakarak başlayın! | Open Subtitles | ولكن ابدئوا بتدمير (بلاكغيت) وتحرير المظلومين |
| Braxton Blackgate Cezaevi'nde bir çeşit araştırma ekibinin bir parçasıydı. | Open Subtitles | (براكستون) كانت نوعاً ما جزءاً من فريق بحث في سجن تأديب (بلاك غيت). |
| Fakat bu depoda Blackgate'ten bazı koliler var. Bağlantılı olabilir. | Open Subtitles | بـ(بلاك غيت) في مخزنه، يمكن أن تكون العلاقة. |
| Ama Blackgate'den sağlık dosyasını çıkardım. | Open Subtitles | "لكني سحبت ملفه الطبي من "بلاكجيت |
| Merak etme, Batman Blackgate Hapishanesi'nde sıcak bir hücre hazırlamaya gönüllü oldu. | Open Subtitles | لا تقلق , فـ(باتمان) تبرع بزنزانة دافئة ولطيفة في سجن (بلاكغيت) |
| St. Mark'ta psikolojik tedaviye götürülürken firar eden bir Blackgate mahkumu. | Open Subtitles | سجين هارب من (بلاكغيت) أثناء نقله إلى (سانت ماركس) للحصول على الرعاية النفسية. |
| Pekâlâ, peki Hargrove Blackgate'de kimlerle zaman geçirmiş? | Open Subtitles | إذن، من الذي زار (هارغروف) في مدته بسجن (بلاكغيت)؟ |
| Blackgate'de de tedavi görmediği kesin. | Open Subtitles | وكان متيقناً أنه لن يحصل عليها في (بلاكغيت) |
| Öncelikle, akıl hastası olanları Blackgate'e tıkıyorsunuz. | Open Subtitles | حسنُ، كبداية، كان لديك مريض نفسي في سجن (بلاكغيت) |
| Blackgate'e tıktılar! | Open Subtitles | لخطف العمدة (جيمس) إنه في سجن (بلاكغيت)! |
| Matches'ın ifadesi Bay Cupcake'i Blackgate'de 10 yıl hapse sürüklemeden önce ikisi suç ortağıymış. | Open Subtitles | كانا شريكان في الجريمة حتى وضعت شهادة (ماتشز) السيد (كابكيك) في سجن (بلاكغيت) لعشر سنوات |
| Karen Jennings tutuklanıp Blackgate Hapishanesi'ne gönderilmiş. | Open Subtitles | (كارين جينينغز) لقد اعتقلت وأرسلت لسجن (بلاكغيت) |
| Karen Jennings Blackgate'e girdiği an ölmüş olacak. | Open Subtitles | (كارين جينينغز) ستموت لحظة وصولها لسحن (بلاكغيت) |
| - Çarptırılacağın tek şey Blackgate'de 10 yıl hapis cezası dostum. | Open Subtitles | حدث لي شيء - الشيء الوحيد الذي سيحدث - لك يا صاح هو عشر (سنوات في سجن (بلاكغيت |
| Alfred, Magpie Blackgate Cezaevi'nde bir mahkummuş. | Open Subtitles | (آلفريد)، (ماغباي) كانت سجينة في سجن تأديب (بلاك غيت). |
| Blackgate Cezaevi'nde geçirdiğin zamanla ilgili bir dosya var elimde. | Open Subtitles | معي ملف عن الوقت الذي قضيته في (بلاك غيت). |
| Bilinmiyor. 5 yıl önce ortadan kaybolmuş. Blackgate'ten ayrıldıktan hemen sonra. | Open Subtitles | غير معروف، قبل خمسة سنوات اختفت فحسب، مباشرةً بعد مغادرتها (بلاك غيت). |
| Blackgate hücresine girdiklerinde tam anlamıyla kendilerine gelirler. | Open Subtitles | سيشفون تماماً عندما يوضعون في زنزانة في سجن (بلاك غيت). |
| Ama Blackgate'den sağlık dosyasını çıkardım. | Open Subtitles | "لكني سحبت ملفه الطبي من "بلاكجيت |