| 2009 yılındaki Cebeli Tarık Boğazı geçişinizi izledik orada kontrolü kaybedip bulutların içine ve daha sonra da okyanusa daldınız. | TED | ب.ج. : لقد رأينا عبور 2009 فوق مضيق جبل طارق عندما فقدت التحكم ثم غطست في وسط السحب وفي المحيط. |
| - Boğazı kesilmiş, ayrıca şuradaki mısır da bükülüp, burulmuş. | Open Subtitles | -بالطّبع لقد قُطعت حنجرته وتلكَ الذرة هناك إنها منحنية وملتوية |
| Boğazı dışında bütün vücudu soğuktu. | Open Subtitles | لذلك سحبته للخارج جسمه كان باردا باستثناء حلقه |
| Boğazı boydan boya kesilmiş. | Open Subtitles | مع فتحه لها في الحلق من الأذن حتى الأذن الأخرى |
| Bu kadar çok konuşmaya devam edersek hepimizin Boğazı ağrıyacak. | Open Subtitles | سنصاب كلنا بالتهاب الحنجرة إذا استمرينا على نفس المنوال. |
| Boğazı temizlenene veya ben 10 kilo verene dek. Hangisi önce olursa. | Open Subtitles | حتى يتطهر حلقها أو أخسر 20 رطلاً أيهما يأتي الأول |
| Boğazı ağrıyacak ve sesinin geri gelmesi fısıltıyla başlayıp biraz zaman alacaktır. | Open Subtitles | سوف ينزع الأنبوب عنها حنجرتها ستكون حادة قليلاً ويستسغرق بعض الوقت لإستعادة صوتها وستبدأ بالصفير |
| Kurbanın Boğazı ezilmişti. | Open Subtitles | حلق الضحية كان محطما لحد الآن، لم تجد الشرطة أي سبب للقتل |
| Ona başka bir gemi çalma imkanı vermiyeceğim veya başka bir pilot Boğazı kesmesine. | Open Subtitles | لن أمنحه الفرصة لسرقة مركبة أخرى. أو قطع حنجرة طيار اخر |
| Biz tek bir karışık ırkız, Meksika'dan Magellan Boğazı'na kadar. | Open Subtitles | نحن جنس مختلط واحد ، من المكسيك إلى مضيق ماجلان |
| Karadeniz'den Bering Boğazı'na dek uzanıyor. Yüz bin roket savaşa hazır. | Open Subtitles | من البحر الأسود وحتى مضيق بيرنج مائة ألف صاروخ مستعد للحرب |
| Dünya petrolünün yüzde kırkı tam buradan geçiyor, Hürmüz Boğazı. | Open Subtitles | أربعين بالمائة من بترول العالم يعبر من هنا مضيق هرمز |
| Zavallı, sertçe vurularak yere düşürülmüş ve Boğazı kesilmişti. | Open Subtitles | يالروحه المسكينة.. لابد وانه قد ضُرب بشدة, وقُطعت حنجرته |
| Cesedi bu sabah Boğazı kesilmiş biçimde arazide bulundu. | Open Subtitles | عثر على جثته صباح اليوم .في حقل مع شق حنجرته |
| Boğazı kapanıyor. Nefes alamıyor. Acil durum! | Open Subtitles | حلقه ينغلق لا يمكنه التنفس، الطوارئ، حالاً |
| Üst kattaki erkek kurbanın Boğazı kesilmiş. | Open Subtitles | الضحية ذكر ،في الطابق العلوي حلقه مقطوع لماذا هذا غريب ؟ |
| Hepinizin boğazlarını kontrol edeceğim ama bu arada aranızda Boğazı ağrıyan var mı? | Open Subtitles | سأقوم بعمل فحص لكم جميعاً لكن الآن , هل هناك أي أحد لديه إحتقان في الحلق ؟ |
| Gece geç saatlere kadar çalıştığımda anahtarlarımı saklar Boğazı ağrıyormuş gibi yapar. | Open Subtitles | عندما أعمل لوقت متأخر.. يقوم باخفاء المفاتيح.. ويتظاهر بأن لديه التهاب في الحلق |
| Asıl ilginç olan Boğazı tamamen parçalanmış ve kafası kopmak üzereydi. | Open Subtitles | مايثير الإهتمام أيضاً أن لديها كسر في الحنجرة الإصابات فقط في الرأس |
| Boğazı temizlenene veya ben 10 kilo verene dek. Hangisi önce olursa. | Open Subtitles | حتى يتطهر حلقها أو أخسر 20 رطلاً أيهما يأتي الأول |
| Ben Boğazı kesilmiş eşim bir resme bakıyorum. | Open Subtitles | أنا أنظرُ إلى صورة شريكتي وقد قطعت حنجرتها |
| Yani, boğaz ağrısı olan hasta karısının haberi olmadan bir aspirin yutuyor boğazının ağrıdığını fark edince bir aspirin yutuyor Boğazı ağrıdığını fark edince... | Open Subtitles | اذن المريض لديه حلق ملتهب يتناول اسبرين دون علمها يدرك ان لديه حلق ملتهب يتناول اسبرين |
| Niçin Boğazı akciğerlerinin midesi olduğunu düşünüyor? | Open Subtitles | لماذا تخطئ حنجرة المريض بين رئتيه ومعدته؟ |
| Sonra kozanın Boğazı açılmış. Ama böcek bir aşama kaydedemiyormuş. | Open Subtitles | .وحيئذ إنفلقت رقبة الشرنقة .بدا إنه لم يتحقق أي تقدم |
| Boğazı kesildiği halde kurtulmayı ümit eden insanlar görülmüştür. | Open Subtitles | وأحيانا يستمر الأمل حتي بعد أن تُنحَر عنقه |
| Evet, aslında, uh, kadının Boğazı kesilmiş ve odanın her yerinde kan var. | Open Subtitles | أجل في الحقيقة قطع عنقها ونزفت حول الغرفة |
| 7 çocuğun Boğazı sevdikleri biri tarafından kesilecek. | Open Subtitles | سبعة اطفال قد قطعت حنجرتهم بواسطة شخص يحبهم |
| Geçen ay Bering Boğazı'nın ortasında buna rastladım. | Open Subtitles | فى الشهر الماضي أنا كنت خارج في منتصف المضيق عندما صادفت هذا. |
| Şimdiye kadar, çoktan saldırgan biri tarafından Boğazı kesilmiştir. | Open Subtitles | لكن من المؤكد أنه تم نحر عنقه من قبل المتشردين |