| Bütün zenciler boğulup öldürüldüğü için bu zenciler birkaç kuruluş açtılar. | Open Subtitles | والآن، بدأوا هؤلاء الزنوج بوضع منظمات، لأن كلّ الزنوج يتمّ خنقهم ويموتون. | 
| Her ikisi de boğulup iç çamaşırlarına dek soyulmuş ve de bir otoyola atılmış. | Open Subtitles | كلاهما تم خنقهم ثم تم تعريتهم لملابسهم الداخلية ثم تم القائهم من الطريق السريع | 
| Röntgen filmi akciğer ödemi yüzünden neredeyse boğulup öleceğini teyit etti. | Open Subtitles | تؤكّد الأشعة السينيّة أنّ السائل الذي تقريباً خنقها حتّى الموت كان بسبب وذمة رئويّة | 
| Elimde, boğulup çöpe atılan, bıçaklanarak öldürülen... ve dövülerek öldürülen üç kadın var. | Open Subtitles | ما لديّ هو إمرأة تم خنقها و رميها بالنفايات و أخرى تم طعنها، و الثالثة ضٌربت للموت | 
| Beyin zarındaki mikro tümörler, aniden boğulup ölmene yol açabilir. | Open Subtitles | بعض الأورام الصغيرة على السحايا و فجأة تختنق حتي الموت | 
| Hayatım, kuşlar onlara takılıp çöp devyasında boğulup gidebilivlev. | Open Subtitles | كلا ، حبيبتي .. قد تختنق بها الطيور ، ثم يعلقون ببحر من القذارة | 
| Peki durdurabilir misin, yoksa burada boğulup gidecek miyiz? | Open Subtitles | حسناً، هل يمكنكم إيقافه أو سنغرق جميعاً؟ | 
| Hepimizin burada boğulup gideceğini sanıyorlar. | Open Subtitles | "يعتقدون بأننا سنغرق هُنا. | 
| Sanırım şansım yaver gidip boğulup ölme ihtimalim olabilir. | Open Subtitles | أظن أن هذا يمنحني فرصة كي اختنق به حتى الموت | 
| Bütün zenciler boğulup öldürüldüğü için bu zenciler birkaç kuruluş açtılar. | Open Subtitles | والآن، بدأوا هؤلاء الزنوج بوضع منظمات، لأن كلّ الزنوج يتمّ خنقهم ويموتون. | 
| Elle boğulup Spree kıyılarına bırakılmış. | Open Subtitles | تم خنقها يدوياً وتركها على ضفاف النهر | 
| O yola giderseniz boğulup ölürsünüz. | Open Subtitles | إذا ذهبت إليها، سوف تختنق وتموت | 
| 17 yaşımda beni evden attın, evlatlıktan reddettin yarrak yerken boğulup ölmemi söyledin sonra annemle kızları bırakıp bir daha da geri dönmedin. | Open Subtitles | انت طرتني من البيت وانا بسن 17 , وتبرئت مني قيل لي انك كنت تتمنى ان اختنق بقضيب ذكر ثم انت اخرجت امي وبناتك |