| Buddy Corcharan beni kenara çekip zamanımı boşa harcadığımı, çünkü cumhuriyetçilerin | Open Subtitles | بودي كوكاران سحبني جانباً وقال لي أني أضيع وقتي لأن الجمهوريين |
| Bana zamanımı boşa harcadığımı söylüyorlar. | Open Subtitles | لقد أخبروني أنني أضيع حياتي أنني أضيع وقتي |
| Görünüşe bakılırsa Bruce onun zamanını boşa harcadığımı düşünüyor. | Open Subtitles | بالنظرإلى بروس هنا يقول أنني أضيع وقتي |
| Sabrina'yla zamanımı boşa harcadığımı düşündünüz hep. | Open Subtitles | انتم جميعاً ، كنت تعتقدون انني اضيع وقتي مع سبرينا ، و لكنني كنت أعرف |
| Perşembe günü eve gidersem hayatımı boşa harcadığımı söyleyip aile kurmamı öğütleyecek. | Open Subtitles | ...ستقول لي اني اضيع نفسي ووقتي ويتحتم علي ان اتزوج |
| Birden vaktimi boşa harcadığımı hissettim. | Open Subtitles | في نفس الوقت شعرت بأنني أهدر وقتي. |
| Vaktimi boşa harcadığımı söyledi. | Open Subtitles | قال بأنني أضيع وقتي ، لايهمني ذلك |
| Bu sabah Phoebe ile Cole'u nasıl yok edeceğimizi konuştuğumuzda bana zamanımı boşa harcadığımı söyledi. | Open Subtitles | وهذا الصباح عندما كنت أتحدث معها بشأن قهر (كول)ِ قالت لي أنني أضيع وقتي أنا أقول لك ، إنها محطمة |
| Zamanımızı boşa harcadığımı mı söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تقترحين أنني أضيع وقتنا ؟ |
| Bunu, Jor-El'in benim için hazırladığı büyük bir plana uymak yerine vaktimi Lana ile boşa harcadığımı düşündüğün için söylüyorsan, şunu bil ki, o karar bana ait. | Open Subtitles | إذا كنت تقول هذا لأنك تعتقد ...(أني أضيع وقتي مع (لانا بدلا من أن أتابع خطة رئيسية وضعها (جور-أل) من أجلي فأنا من يتخذ ذلك القرار |
| Hatta tüm yabancılar bile oksijeni boşa harcadığımı onayladı. | Open Subtitles | حتى الغرباء واتفق كنت اضيع الهواء. |