| Yani sizde boşanma evraklarını Öylece postayla yolladınız? | Open Subtitles | إذا كل ما فعلتيه هو أنك رميتي أوراق الطلاق في البريد |
| Sana yolladığım boşanma evraklarını aldın mı? | Open Subtitles | هل وصلتكِ أوراق الطلاق التي ارسلتها لكِ؟ |
| Lütfen, boşanma evraklarını imzalamak için burada olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرني من فضلك أنّك هنا للتوقيع على أوراق الطلاق |
| Çünkü yalancı kocamın, boşanma evraklarını ona yollatmak üzere olduğumdan haberi yok. | Open Subtitles | لأنّ زوجي الخائن لا فكرة لديه إنّي على وشك أن أقدّم له أوراق الطلاق |
| Gerçek olan, Mellie'den boşanma evraklarını teslim ettim. | Open Subtitles | الواقع هو, أنني سلمت ميلي اوراق الطلاق |
| boşanma evraklarını avukatına hiç yollamadı bile. | Open Subtitles | لم ترسل ورق الطلاق قط لمحاميها |
| boşanma evraklarını imzaladın mı diye 20.kez sordum. | Open Subtitles | طلب منه أن يوقع أوراق الطلاق للمرة العشرين. |
| Tamam, boşanma evraklarını imzalamadan önce müşterilerime her daim sorduğum bir soru var. | Open Subtitles | حسنا، إذا , امم، قبل ان توقعوا أوراق الطلاق لدي سؤال دائما أَسْألُه لزبائنَي وذلك السؤال هو |
| Sanırım boşanma evraklarını neden yırttığını biliyorum. | Open Subtitles | آه، أعتقد أنني أَعْرفُ لِماذا مزّقتَ أوراق الطلاق |
| Bilemiyorum ama boşanma evraklarını hâlâ imzalamamış. | Open Subtitles | لا أعرف، لكنّه لم يوقع أوراق الطلاق بعد. |
| İki gün önce boşanma evraklarını doldurdu ve buraya geldi. | Open Subtitles | إنه وقع على أوراق الطلاق قبل يومين من قدومه إلى هُنا. |
| boşanma evraklarını imzalatmak için öğlen 2'ye kadar vaktin var. | Open Subtitles | لذا، لديك حتى الثانية حتى تكون أوراق الطلاق جاهزة |
| En sonunda avukatından boşanma evraklarını aldım. - Harika. | Open Subtitles | أخيــرا حصــلت على أوراق الطلاق عبــر البريد الإلكتروني هــذا الصبــاح من طرف محـاميـك. |
| boşanma evraklarını imzalayacağı için ne kadar kafası karıştığını. | Open Subtitles | أنت تعلم كيف كانت مهووسة بشأن الحصول على أوراق الطلاق |
| Eğer ofisime girdiysen, boşanma evraklarını da görmüş olmalısın. | Open Subtitles | لو أنك كنت تُفتِش في مكتبي فلابد أنك رأيت أوراق الطلاق |
| Sence boşanma evraklarını bu yüzden mi Alison'a göstermedin? | Open Subtitles | إذا هل تعتقد هذا هو السبب في عدم إظهارك.. أوراق الطلاق لآليسون ؟ |
| Bana boşanma evraklarını gönderecek taşak onda ne gezer. | Open Subtitles | لم تكن لديَه الجُرأة لخدمتي مع أوراق الطلاق. |
| Çok basit. Sen boşanma evraklarını imzalayacaksın ve ben de babamla konuşacağım. | Open Subtitles | الأمر بسيط، جوهريًّا، تُقدّم أوراق الطلاق على الطاولة |
| boşanma evraklarını dişlerini fırçaladığın Rite Aid adresine gönderirim. | Open Subtitles | سأرسل لك اوراق الطلاق |
| boşanma evraklarını imzalamaya karar verdim. | Open Subtitles | لقد قررت توقيع اوراق الطلاق |