| Ben de bütün hafta boşum. Bu akşam olur mu? Harika olur. | Open Subtitles | و أنا متفرغ طوال الأسبوع , ما رأيك بهذه الليله؟ |
| - Aslında perşembe günü boşum. - Tanrı aşkına, bu nasıl? | Open Subtitles | إنني متفرغ يوم الخميس يا إلهي، ماذا عن ذلك؟ |
| Ayrıca bütün gün boşum. Psikiyatrım randevumuza gelemiyor. | Open Subtitles | كما أنني متفرغة طوال اليوم لأن طبيبي النفسي اعتذر عن موعده |
| Hayır... sadece... bir kaç gün için işlerim yoğun değil... Yani, akşamları boşum... | Open Subtitles | كلاّ، الأمر هو أنّ العمل خفيف قليلاً هذه الأيام، لذا،أنا حر في الأمسيات. |
| Cumartesi günü boşum. O zaman deneriz. | Open Subtitles | سأكون حرة يوم السّبت القادم ويمكننا تجربته حينها |
| - Başka bir zaman yaparız. Aslında tüm hafta boşum. | Open Subtitles | سنفعلها في وقت آخر في الحقيقة انا متاح طوال الأسبوع. |
| Öğlen 3.30'a kadar boşum sonra da 5'e kadar mahkemede olacağım. | Open Subtitles | وبعد الظهر سأكون متاحة حتى الساعة 3: 30 وبعدها سأكون بالمحكمة حتى الساعة الخامسة |
| Yemek konusunda... Yarın akşam boşum. | Open Subtitles | ،بخصوص العشاء أنا متفرّغة ليلة الغد |
| Ve bugün saat 11:30'dan sonra tamamen boşum. | Open Subtitles | وبعد ال11: 30,ي أَنا حرُّ ل إستراحة اليومِ. |
| Git artık. Gecenin geri kalanında boşum, birşeyler içmek ister misin? | Open Subtitles | ارحلوا فقط حسناً, انني متفرغ لبقية الليلة |
| Her zaman boşum. | Open Subtitles | أود أن أقول شيئا أنا متفرغ طوال الوقت |
| Sanırım Perşembe boşum. | Open Subtitles | انظري,أعتقد إنني متفرغ يوم الخميس. |
| Aslında boşum ama ben Wyatt değilim. | Open Subtitles | في الواقع أنا متفرغ لكنني لست وايت |
| Hafta sonu boşum. Hafta içi çok meşgulüm. | Open Subtitles | ، أنا متفرغة في عطلة نهاية الإسبوع لكنني مشغوله خلال الإسبوع |
| Salı annemi ziyaret ediyorum, ama sanırım Perşembe boşum. | Open Subtitles | الثلاثاء سأذهب لأرى أمي لكن يوم الخميس، اعتقد أنني سأكون متفرغة |
| - Yarın sabah boşum. 11 gibi. | Open Subtitles | أنا متفرغة صباح الغد عند الساعة 11: 00 صباحاً |
| Ama,Öğleyin bir randevum var Sadece sabah boşum. | Open Subtitles | ولكن لدي موعد في فترة ما بعد الظهر , أنا حر فقط في الصباح. |
| Hareket emrimi almak zorundayım. Sonra boşum. | Open Subtitles | أنا يجب أن أحصل على أوامر تحركي , ثم أنا حر |
| Cumartesi günü boşum. O zaman deneriz. | Open Subtitles | سأكون حرة يوم السّبت القادم ويمكننا تجربته حينها |
| - Bu güzel, ben de boşum. Bu öğlen, birine çıkma teklif ettim ama hayır dedi. | Open Subtitles | هذا مضحك , أنا أيضاً حرة ، لقد طلبت من شخص ما ظُهراً الخروج ولكنه رفض |
| Bütün hafta sonu boşum. | Open Subtitles | ... أنا ... أنا أنا متاح طوال العطلـة |
| Pazartesi akşamı boşum. | Open Subtitles | أنا متاحة ليلة الاثنين |
| Bu gece. Bu gece boşum. | Open Subtitles | الليلة, أنا متفرّغة الليلة |
| Cuma günü boşum, gidip bakabilirim. | Open Subtitles | أَنا حرُّ يوم الجمعة، يُمْكِنُ أَنْ أَذْهبَ. |
| Steven, ben boşum! At şu kayayı bana! | Open Subtitles | ستيفن ,أنا فاضي أعطني الصخرةَ |
| 10:00'dan sonra boşum. | Open Subtitles | أنا متفرغه في العاشره. |
| Eğer uygunsan bu gece boşum... | Open Subtitles | ولكنّني متفرّغ تماماً هذه الليلة .. |
| Bu gece ve yarın boşum. Ama yapamam işte. Yapamam bunu. | Open Subtitles | أنا لست مشغول اليوم وغدا ولكنى فقط , لا استطيع القيام بذلك |
| Her akşam ve her hafta sonu boşum. Senin evinde çalışırız. | Open Subtitles | سأكون غير مشغولة كل مساء وكل عطلة نهاية أسبوع.بإمكاننا العمل في بيتك إذا أردت |
| Yarın dörtten sonra boşum. | Open Subtitles | أنا مُتاح غداً بعد الساعة الرابعة |
| boşum. | Open Subtitles | . أنا تعبت من العمل |