| Ama iyi tarafı gerçek bombacının kim olduğunu yakında öğreneceksiniz. | Open Subtitles | أنا بالفعل أعرف من هو المفجر الحقيقي، أنا أنظر إليه. |
| bombacının ilk saldırı dizisi ikinizin hapse girmesiyle son buldu. | Open Subtitles | لكن أول جولة من هجمات المفجر توقفت بعد ذهابكم للسجن |
| Hansen bombasının parçası. bombacının bunu kazımak için nasıl bir alet kullandığını bulmam gerekiyor. | Open Subtitles | وأنا يفترض بي معرفة الأداة التي إستخدمها المفجر للحفر عليها |
| Evet. Haberlerde bombacının para çalmadığını söylediler. | Open Subtitles | تقرير إخباريّ قال أنّ المفجّر لم يسرق أيّ أموال |
| 24 saat bekle sonra da bombacının kim olduğunu bildiğin haberiyle çık karşılarına. | Open Subtitles | ...انتظري 24 ساعة ثمّ أضربيهم بخبر أنّنا نعرف هويّة المفجّر |
| Ne olduğunu bilmiyorum, ama bombacının peşimde olabileceğini düşündüm ve donup kaldım. | Open Subtitles | ولم أعلم ما هو لكن ظننت أنَ المُفجر قد يكون قادم لأجلي وتجمدت. |
| Bir bombacı olayına bakıyorduk, Jason'ın ilk dosyalarından biriydi bombacının arabasının Quantico'nun otoparkında olduğunu söyleyip araması için onu gönderdik. | Open Subtitles | كانت لدينا قضية عن مفجر كانت احدى اولى قضايا جيسون لذا جعلناه يذهب ويفتش سيارة المفجر والتي كانت في مرآب كوانتيكو |
| bombacının uzaktan kumanda ile patlatmaması için. | Open Subtitles | في حالة مفجّر القنبلة يُحاولُ إلى بعيدِ يُفجّرُ |
| - Tanıklar bombacının bir erkek olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يوجد روايات لشهود عيان ان المفجر كان بشري |
| Bu kart sağlamsa, bombacının numarası içindedir. | Open Subtitles | مما يعني أنه لو كانت فاعلة فرقم هاتف المفجر هنا |
| Hayır, hiç bombacının seninle oyun oynadığını düşündün mü? | Open Subtitles | كلا، هل خطر في بالك من أن المفجر يقوم بلعب لعبة معك؟ |
| bombacının bir sokak ötede arabasında otururken patlatması için radyo sinyaliyle tetiklenecek şekilde tasarlanmış. | Open Subtitles | الجهاز تم صنعه لكي يتم التحكم به عن طريق موجات الراديو إذن المفجر الحقيقي من الممكن أنه كان متواجدًا |
| Sen bana oğlumu öldüren bombacının adını ver, ben de yemin ederim ki senin için elimden geleni yapayım! | Open Subtitles | اعطني اسم المفجر الرجل الذي قتل ابني، وأنا أعدك، ميريد، |
| bombacının benim çalışmamdan örnek aldığını biliyordun çünkü? | Open Subtitles | بعدما علمت أن المفجر صاغ خطته وفقًا لمخططاتي؟ |
| bombacının açığa çıkmasını istemediği bir sırrı olmalı. | Open Subtitles | لذا ربّما يملك المفجّر سراً لا يريده أن يظهر للعلن... |
| Umarım bombacının bilgisayarıyla ilerleme kaydedecek bir şey bulursun. | Open Subtitles | آمل أنّك تحقق تقدماً مع حاسوب المفجّر. |
| bombacının adı Sekou Bah, Nijerya kökenli Amerikalı bir Müslüman. | Open Subtitles | اسم المفجّر كان (سيكو باه) مسلم أمريكي من أصول نيجيرية |
| İkinci bombacının yerini tespit ettik. | Open Subtitles | لقد حددنا موقع المُفجر الثاني |
| Ve polis bu gece şüpheli bombacının en son fotoğrafını basına verdi. | Open Subtitles | لكي يقوموا بتفجير وسائل النقل اللندنية و الأن الشرطة نشرت الليلة صورة مفجر القنبلة المزعومة |
| bombacının bombaya engel olamamasının sebebi demek bu. | Open Subtitles | والسبب الذي مفجّر القنبلة لَمْ يُوقفْ القنبلةَ. |
| Max'in laboratuvarındaki kameralardan bombacının görüntüsünü bulduk. | Open Subtitles | لدينا لقطات للمفجر من كاميرات امن معامل ماكس |
| Motorla gelen bombacının kasinolara borçları varmış. | Open Subtitles | المُفجّر الدرّاج كان يدين بالمال لنوادي القمار. |