| Geçen seferki gibi namussuzları bombalamak için mi kullanacağız onu? | Open Subtitles | هل سنستخدم ذلك الشيء في تفجير الأوغاد؟ مثل المرة الماضية؟ |
| Kamusal alanları bombalamak yasal mıdır? | Open Subtitles | وهل مشروعاً تفجير القنابل في الأماكن العامة؟ |
| Toplumsal hedefleri bombalamak üzerine uzmanlaşmıştı. | Open Subtitles | تخصصه كان تفجير الأهداف المأهولة بالسكان. |
| Torpidolarla bir iniş pisti bombalamak pek mümkün olmaz sanırım? | Open Subtitles | من الصعب ان يلائم ذلك قصف المدارج . صح , سياده القائد ؟ |
| O insanlar da orayı 5 sene sonra bombalamak zorunda kalacağımızda mal olacak kan ve parayla kıyaslayınca bir pazarlık sayılır. | Open Subtitles | صفقة مقبولة بالمقارنة مع التكلفة في الأرواح والأموال حين نضطر لقصف المكان بعد 5 سنوات من الآن |
| Bir köprüyü, birkaç kimyasal tesisi bombalamak için mi? | Open Subtitles | لكي نفجر جسراً واحداً و بضع مصانع كيميائية ؟ |
| FBI, Dominik'i Moskova'da 52 kişinin ölümüne ve yüzlerce yaralanmaya sebep olan bir nükleer araştırma merkezini bombalamak suçundan tutukladı. | Open Subtitles | بتهم تفجير مبنى نووي في موسكو الذي قتل 52 وأصيب فيه المئات. |
| Hayır. Elimizdeki her şey onun treni bombalamak için burada olduğunu destekliyor. | Open Subtitles | لا، كل شيء يبرر أنه كان هنا من أجل تفجير القطار |
| Fas'ta bir kamp bombalamak... bu kesinlikle bombacilarin istedigi birsey. | Open Subtitles | تفجير معسكر في المغرب من الممكين سوف يقضي على أمال هذه القمة وهذا بالضبط ما يريد الأرهابيين أن نفعله |
| Hayır. Elimizdeki her şey onun treni bombalamak için burada olduğunu destekliyor. | Open Subtitles | لا، كل شيء يبرر أنه كان هنا من أجل تفجير القطار |
| Artık Ward'ın konferansa Deschile'ı öldürmek için bombalamak istediğini biliyoruz. | Open Subtitles | الآن نحن نعرف لماذا حاول وورد تفجير هذا المؤتمر ولماذا حاول قتل داتشايلد |
| Öyle söyledin ki sanki insanlar diğerlerini bombalamak için ortada geziyorlar. | Open Subtitles | أنت تقول كما لو أنّ تفجير أحد للآخر أمر معتاد. |
| Üç ayrı maddeden cinayetle suçlu bulundunuz devlet malını bombalamak, terör eylemi komplosu ihanet ve devlete itaatsizlik. | Open Subtitles | -لقد تمّ اتّهامكِ رسميًّا بثلاث جرائم قتل ، تفجير مبنى حكومي، التآمر لارتكاب الإرهاب، الخيانة، والعصيان. |
| Görev başladıktan yirmi dört saat sonra bulunduğunuz yeri bombalamak için emir verilecek. | Open Subtitles | إتُخذ قرارُ ببدءِ قصف موقعكم بعد أربع وعشرين ساعة من بدء مهمتكم |
| Yerleşkeyi bombalamak düşen uçaklarına karşı bir intikamdı. | Open Subtitles | قصف مجمع كان مجرد الانتقام لفقدان هذه الطائره |
| Evet. Adam tam bir manyak. Tek düşündüğü şey Hindistan'ı bombalamak. | Open Subtitles | نعم, ذلك الرجل مجنون كل ما يريده هو قصف الهند |
| ...ya da onlar uçakta en yüksek mevkide yer aldıysalar, yapmamız gerekenin Afganistan'ı .bombalamak olduğunu nasıl savunabiliriz? | Open Subtitles | ما هو المسوغ عندنا لقصف أفغانستان؟ |
| Bir fabrikayı bombalamak için yollandık. | Open Subtitles | لكن تم إرسالك لقصف مصنعا |
| Keza Lancaster bombardıman da uçakları da, donanmanın isteğine karşın bu iş için yeni uçaklar üretilmiş olmasına rağmen RAF tarafından Almanya'yı bombalamak amacıyla elde tutuluyordu. | Open Subtitles | أو أن تقوم قاذفات ( لانكستر ) بهذا الدور لكن قدراتها القتاليه الأستثنائيه جعلت قيادة القوات ( الجويه البريطانيه تحتفظ بجميعها لقصف ( ألمانيا إلا أنهم بالمقابل سمح بأشراك باقى المقاتلات |
| Kraliçeyle mercan kayalığı bombalamak... | Open Subtitles | نفجر الشُعـاب المرجانيـة مع الملكـة |
| Anladığım kadarıyla, California'daki 2600 nüfuslu Cedar Creek kasabasını... cephaneliğimizdeki nükleer olmayan en güçlü silahla... petrol bombasıyla bombalamak istiyorsunuz. | Open Subtitles | كما أفهم منكم تريدون قصف بلدة سيدار كريك في كاليفونيا وسكانها ال 2600 بما يسمى قنبلة وقود هوائي أقوى سلاح غير نووي في الترسانة |