| Bu zaman bombasını bırakan bir arkadaş yoldan çıkmış olamaz. | Open Subtitles | لكن صديقك لم يكن مخادعاً إن ترك هذهِ القنبلة الموقوتة |
| Bu sefer önce el bombasını yavaşça bana göndermenizi istiyorum. | Open Subtitles | هذه المرّة أودّكما أن تدحرجا القنبلة بلطف للخارج إليّ أوّلًا. |
| Bu sefer önce el bombasını yavaşça bana göndermenizi istiyorum. | Open Subtitles | هذه المرّة أودّكما أن تدحرجا القنبلة بلطف للخارج إليّ أوّلًا. |
| Teslim olmak yerine sakladığı el bombasını patlattı. | Open Subtitles | و بدلاً من أن يسلم نفسة حياً فقد فجر قنبلة كان قد أخفاها فى سترتة |
| Söz konusu şehir devletinin beyaz askeri rejimi Fransız nötron bombasını basına açıkladı. | Open Subtitles | وذلك عندما أماط الحاكم العسكري الأبيض لتلك الدولة المدينة اللثام عن قنبلة نووية قرنسية الصنع |
| Bu sefer önce el bombasını yavaşça bana göndermenizi istiyorum. | Open Subtitles | هذه المرّة أودّكما أن تدحرجا القنبلة بلطف للخارج إليّ أوّلًا. |
| İşte size ilk can alıcı nokta. Şehirler popülasyon bombasını etkisiz hale getirdi. | TED | ولذا فأن هذه هي أول لكمة نزعت المدن فتيل القنبلة السكانية |
| Buraya atom bombasını yerleştiren benim. | Open Subtitles | لا لا ، انا من وضع هذه القنبلة الذرية هنا |
| Atom bombasını duyduğumda çok şaşırdım. | Open Subtitles | عندما سمعت بأمر استخدام القنبلة الذرية أصابتنى دهشة بالغة |
| Hem atom bombasını atıyorlar, hem de_BAR_hatırlamaktan hoşlanmıyorlar. | Open Subtitles | ألقوا القنبلة الذرية ويتبرمون من تذكيرهم بذلك؟ |
| Einstein dünyaya atom bombasını verdiğine pişman oldu. | Open Subtitles | انيشتاين ندم لانة اخرج للعالم القنبلة الذريه |
| Herhangi bir nedenle size bir şey olacak olursa sistem devreye girecek ve HEAT-16 bombasını harekete geçirecek. | Open Subtitles | لو تعرضت اشاراتك الحيوية لاضطراب لاى سبب الاداة ستفجر القنبلة عند درجة الحرارة 16 |
| 1955 yılında Rusya, Dünya'nın ilk havadan atılan Hidrojen bombasını attı. | Open Subtitles | في عام 1955، اسقطت روسيا أول قنبلة هيدروجينية في العالم محمولة جوًا |
| General Bauer yeni naqahdah bombasını deniyor. | Open Subtitles | الجنرال باور يختبر قنبلة الناكوادا الجديدة |
| Çiçekten yapılmış el bombasını alıp kalabalığa atacağım ve şöyle bağıracağım:, "Kapışın dürtükler!" | Open Subtitles | نعم .. سأخذ قنبلة الزهور و ارميها إلى الحشد و اصرخ .. |
| Beyler, gelmiş geçmiş en pis koku bombasını yapmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | أيها السادة، صنعا أكثر قنبلة كريهة الرائحة على الإطلاق |
| Tamı tamına 5 dakika içinde, ...Valdor kimyasal tesisinde bir hafniyum bombasını patlatacağım. | Open Subtitles | في خمس دقائق بالضبط سوف أفجّر قنبلة الهافنيوم في مصنع فالدور للكيماويات |
| Büyük Savaşta öldürüldü. bir el bombasını elinde fazla tutmuş. | Open Subtitles | قُتل في الحرب الكبرى، أمسك بقنبلة يدوية أطول مما يجب |
| Amerikalılar atom bombasını hatırlamaktan hoşlanmazlar. | Open Subtitles | فالأمريكيون يمقتون تذكيرهم بالقنبلة الذرية |
| Şey, artık bu kadar kutu gaz bombasını neden getirdiğimi öğrenmiş oldunuz. | Open Subtitles | حسناً، الآن عرفت لماذا جلبت معي تلك الصناديق من قنابل الغاز |
| Ve sonra, Ned, el bombasını eline aldı ve bum! | Open Subtitles | نيد مسك القنبله و .. بووووم .. انفقعت بيده |
| - Canın cehenneme, Kevin. - F bombasını sal, koca adam. | Open Subtitles | عليك اللعنه , كيفين ارمي علي قنبله اف ايها الرجل الكبير |
| bombasını durdurmaya çalıştım. Diğerleri öldü, o yakalandı. | Open Subtitles | حاولت إيقاف قنبلته الآخر قتل وهو أمسك به |