| Booner'a giden yol üstünde, içinde acil durum malzemeleri var. | Open Subtitles | إنهُ في نفس الطريق إلى (بونر), إنه مخبأ للحالات الطارئة. |
| Normalde yapmazdım ama Booner'ı tanıdığın için yardım edeceğim. | Open Subtitles | عادة ما أقول أنني لا أستطيع فعل ذلك لكن بما أنكم من أصدقاء (بونر يُمكنكم الحصول عليه |
| Yeni kutsal kitapta "Booner ve Havva" anlatılacak. | Open Subtitles | أول كتاب قادم سيكون بإسم "بونر و حواء". |
| - Gelmedin bir türkü ve Booner'ın sisteminde her on dakika da bir kontrol gerekir. | Open Subtitles | -لم أرك لأنك تأخرت. هذا هو نظام (بونر) كل عشر دقائق يجب التأكد. |
| Çocuklar, Lamar Loone, AKA Booner. | Open Subtitles | أطفال, (لامار بون) المعروف أيضا بإسم (بونر). |
| Copeland ailesi, Booner'ın adamlarıyız. | Open Subtitles | أسرة كوبلاند, نحن رجال بونر. |
| Bence Booner'ın köpeğinin ölüm şekli hiç komik değil. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنه مضحك كيف مات كلب (بونر |
| Burada işin bitince onu Booner'ın yanına götür tamam mı? | Open Subtitles | أرسلها إلى (بونر) عندما تنتهي منها |
| Booner'ı bulup uyarmamız lazım. | Open Subtitles | علينا أن نصل إلى (بونر) و نحذره |
| Alamo'dalar, yukarda, yolda, Booner'ın orası. | Open Subtitles | إنهم في ألمو, في الطريق إلى (بونر). |
| Siz gelmeyince Booner endişelendi. | Open Subtitles | لقد قلِق عليكم (بونر), عندما لم تظهر. |
| "Booner delirdi" dediler. | Open Subtitles | قالوا "بونر جن جنونه". |
| Booner'ı nereden tanıyorsun? | Open Subtitles | كيف عرفت (بونر)؟ |
| Görüşürüz, Booner. | Open Subtitles | أراك قريباً, (بونر). |
| - Tanrıya Booner için şükürler olsun. | Open Subtitles | -الحمد لله على (بونر). |
| Booner yolda kalın dedi. | Open Subtitles | وقال (بونر) أبقو على الطريق. |
| Herkes Booner'dan yiyor. | Open Subtitles | مرحبا الجميع يأكل في (بونر). |
| Booner. | Open Subtitles | (أوه,( بونر. |
| Jeff! Booner'a söyle! | Open Subtitles | أخبري (بونر)! |