| Sırf bir rahibe manastırında saklanmamam borçlarımı görmezden geldiğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس لأنني لا أختفي في دار راهبات لا يعني أتجاهل ديوني. |
| Genel Müdür ortağı oldum. Tüm borçlarımı ödedim. | Open Subtitles | لقد تمت ترقيتي لمنصب نائب المدير العام، وقد سددت كافة ديوني |
| Babam. borçlarımı o ödedi. Bu onu parasız bıraktı. | Open Subtitles | سدَّد أبي كل ديوني لم يبق لديه أي قرش، و كاد العار يودي بحياته |
| Sonunda ortalık sakinleşince, borçlarımı bile bitirememiştim. | Open Subtitles | عندما يستقر التراب اخيرا, سوف اسدد ديوني بصعوبة |
| Kendi borçlarımı ödemeyi geçtim, ona zor para yetiştiriyorum. | Open Subtitles | و مع كثرة الديون التي تتراكم عليّ بالكاد يمكنني العيش بهذا |
| borçlarımı her zaman öderim, sana bir iyilik borcum var. | Open Subtitles | أنا دائماً أُسدد ديوني أنا أدين لك بمعروف |
| İşte bu şişeyle olan küçük oyunumuz borçlarımı temizledi. | Open Subtitles | مهلا , انظر , جولتنا الصغيرة مع الزجاجة أزالت ديوني |
| Hayır, hayır. Hırsız değilim. Ben borçlarımı kapatırım. | Open Subtitles | , لا , لا , انا لست لصه . انا اسدد ديوني |
| Yani, borçlarımı ödedim, anneme yardım ettim ve gerçi hâlâ şu vergi problemlerim olsa da... | Open Subtitles | سددت ديوني وساعدت أمي وتبين أني لا أزال أعاني من مشكلة بالضرائب. |
| Bu da borçlarımı kapatıp buradan defolmama yetiyor. | Open Subtitles | كان فقط كافياً لتسديد ديوني والخروج من المدينة |
| borçlarımı daha fazla idare edemeyeceklerini yazmışlar. | Open Subtitles | يخبروني فيها أنهم لن يدعموا ديوني بعد الآن |
| borçlarımı kapatıp, bana bir şeyler alarak gölgeler içinden hayatımı sabote ediyorlar. | Open Subtitles | لقد كانا يقومان بتخريب حياتي من الظلال عن طريق تسديد ديوني و شراء أشياء لي شكراً للرب |
| borçlarımı ödemek için %20 zam bana yeterdi. | Open Subtitles | زيادة بمقدار 20% ستكون كافية بالنسبة لي لتسديد ديوني خلال سنة |
| borçlarımı ödemek için, bir ay birşey yememem lazım. | Open Subtitles | لأسدد ديوني علي البقاء شهراً بلا غذاء |
| Size borçluyum, efendim. borçlarımı öderim. | Open Subtitles | انا مدين لك ياسيدي انا ادفع ديوني. |
| borçlarımı ödemem için bunun 10 katı gerek. | Open Subtitles | أحتاج لعشرات الأضعاف كي أدفع ديوني. |
| borçlarımı ödemem için bana zaman tanıyacaktı. | Open Subtitles | أن يمنحني بعض الوقت لتسوية ديوني |
| Kodeste oturup borçlarımı arkadaşlarıma ödetemem. | Open Subtitles | لست طفلا كي أجعلك تسدد عني ديوني |
| Ve bütün borçlarımı ödediğimi bilmenizi istiyorum. | Open Subtitles | و أريدك أن تعرف أنني دفعت ديوني |
| Üniversitedeyken borçlarımı ödemek için başlamıştım, ama çok hoşuma gitti. | Open Subtitles | انا قمت بهذا عندما كنت في الجامعة من اجل تسديد بعض الديون |
| Evet öyle Chris. Ve borçlarımı daima öderim. | Open Subtitles | نعم يا كريس وأنا أسدد ديونى دائما |