| Bu iki kadına inanılmaz bir minnet borcumuz var. | TED | نحن ندين بالكثير من الشكر والامتنان لهاتين الإمرأتين |
| Sizlere ve insanlarınıza gönül borcumuz var ama evimize daha yeni döndük tekrar göremeyeceğimizi sandığımız evimize. | Open Subtitles | نحن ندين لك و لطاقمك بالكثير لكنننا عدنا إلى وطننا وطن كنا نعتقد أننا لن نراه ثانية |
| Bildiğin üzere, Lillian'a iki aylık kira borcumuz var bu 950 dolar ediyor. | Open Subtitles | كما تعلمين , نحن ندين لـ ليليان إيجار شهريين متتاليين هذا يعني $950. |
| Ona ve bütün takımına büyük bir teşekkür borcumuz var bugün. | Open Subtitles | نحن مدينون لك, ولها, ولكامل الفريق دين عظيم الامتنان لهذا اليوم |
| Bu arada; sana bir elbombası borcumuz var ahbap. | Open Subtitles | بالمناسبة , يا بيرت , يا صديقى . نحن مدينون لك بقنبلة , يا صديقى |
| Babamın savaş kampanyasından kalan bir sürü borcumuz var, çoğunluğu misafirlerimize olan borçlar. | Open Subtitles | لدينا ديون حرب ضخمة من حمله ابي الكثير منها ندين بها الى ضيوفنا |
| Jada Pinkett-Smith'in Will'in neden evde olmadığına dair saydığı bahanelerden daha çok borcumuz var. | Open Subtitles | لا تزال لدينا ديون اكثر من جادا بينكت سميث "ممثله وزوجة ويل سميث" لديها اعذارها لعدم تواجدها في البيت |
| Borcu tanımlamak zor ama size bir borcumuz var. | Open Subtitles | أجد الإعتراف بالدين أمراً صعباً لكننا مدينان لكما |
| Onlara oldukça yüksek miktarda borcumuz var. | Open Subtitles | نحن ندين لهم بكمية كبيرة من المال |
| Evet, ona borcumuz var. | Open Subtitles | نحن ندين له بهذا المقدار فعلًا |
| Sana borcumuz var, değil mi? | Open Subtitles | نحن ندين لك ببعض المال، أليس كذلك؟ |
| Size kurabiye borcumuz var. | Open Subtitles | هيا، نحن ندين لك بقطعة حلوى |
| 40.000 dolar borcumuz var, Tanya. | Open Subtitles | نحن ندين بـ 40,000 تانيا |
| Dawn'a 50 saat bedava mesai borcumuz var. | Open Subtitles | نحن مدينون ل,داون ب 50 ساعة من وقت العمل الإضافي |
| Ev sahibine 700 dolar borcumuz var ve hafta bitene kadar ödemezsek annemin evine taşınmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | نحن مدينون لصاحب العقار بـ700 دولار ولو لم ندفعها بنهاية الأسبوع سوف نضطر للانتقال والإقامة مع والدتي |
| Anne, dayımıza çok borcumuz var. | Open Subtitles | امي، نحن مدينون بشكل كبير للسيد غاردنر. |
| Ona bir takas borcumuz var. | Open Subtitles | نحن مدينون له بجميل يجب ايفائه |
| Kira borcumuz var. Şarküteriye 89 dolar borçluyuz. | Open Subtitles | نحن مدينان بالإيجار ومدينان بـ 89 دولار لمطعم "مو" للوجبات السريعة |