| Hala komada, hala tüplerle yaşıyor. Ak ciğeri parçalanmış, nefes borusunda delik açmışlar.. | Open Subtitles | لم تستعد وعيها وهي تتنفّس بواسطة جهاز ولديها أنبوب داخل القصبة الهوائية ورئتها |
| Ancak yüzünde, soluk borusunda bereler ve diğer boğma işaretleri var. | Open Subtitles | لكن هناك رضّات سطحيّة على القصبة الهوائيّة وعلامات أخرى على الخنق. |
| Nefes borusunda duman yok. | Open Subtitles | الحقّ. ليس هناك سخام في القصبة الهوائيةِ. |
| Bunu çalıştıracağız Negatif basınç testi tekrarlayın. Fakat onu öldürme çizgisine koyacağız. Sondaj borusunda değil. | Open Subtitles | سنعيد اختبار الضغط السلبي هذا مرة أخرى، لكن سنجريه على أنبوب الضغط العالي وليس أنبوب الحفر. |
| Yuttuysa bile, yemek borusunda travmaya dair bir iz yok. | Open Subtitles | حسنا، إذا فعل، المريء له يظهر بالتأكيد أي علامة على الصدمة. |
| Başparmaklarımı nefes borusunda hissettim. | Open Subtitles | شعرتُ بإبهامي على قصبته الهوائية |
| Su dolular. Burnunda ve nefes borusunda da buldum. | Open Subtitles | وجدت البعض منها في أنفها و قصبتها الهوائية أيضاً |
| Kesin olarak, ölüm sebebi soluk borusunda oluşan derin kesik. | Open Subtitles | سبب الوفاة هو بالتأكيد التهتك على طول القصبة الهوائية |
| Ayrıca kurbanın gırtlağında ve nefes borusunda yara yok. | Open Subtitles | . و لايوجد كدماتٌ على القصبة الهوائيّة أو الحنجرة |
| Ayrıca kurbanın gırtlağında ve nefes borusunda yara yok. | Open Subtitles | . و لايوجد كدماتٌ على القصبة الهوائيّة أو الحنجرة |
| Ama nefes borusunda bir iz olabilir. | Open Subtitles | ولكن بدا الامر وكأننا يمكن أن يكون هناك خدش على القصبة الهوائية |
| Soluk borusunda küçük bir delik açacağım. | Open Subtitles | سوف أقوم بصنع فتحة صغيرة في القصبة الهوائية |
| Tiroid ve aritenoid kıkırdak arasında dizili bu iki kas, boğaz yoluyla hava taşıyan trakea borusunda açılıp kapanan elastik bir perde oluşturur. | TED | مصطفة بين الغضاريف الطيرية والغدة الدرقية، وتشكل هاتين العضلتين ستارة مرنة فتح وتغلق عبر القصبة الهوائية، القناة التي تحمل الهواء إلى الحلق. |
| Benzin borusunda sorun vardır yine, baba bakıyorum. | Open Subtitles | . لا بدَّ بأن أنبوب الوقود قد انْسَدَّ ثانية يا أبي . حسناً تفحصه |
| - Sorun sevk borusunda. | Open Subtitles | انه أنبوب الحاجز |
| Bu matkap borusunda bir sorunumuz var. | Open Subtitles | لدينا مشكلة مع أنبوب الحفر |
| Gaz borusunda üç kesik var. | Open Subtitles | ثلاث خدوش على أنبوب الغاز. |
| Midesinde ya da yemek borusunda kitleye rastlanmadı. | Open Subtitles | لا إشارة لأيّة أورام في معدته أو بطانة المريء |
| Midesinde ya da yemek borusunda kitleye rastlanmadı. | Open Subtitles | لا إشارة لأيّة أورام في معدته أو بطانة المريء |