| Bu şeyi durduramazsak güneş ışığı en sonunda Boston'u kökünden havaya uçuracaktır. | Open Subtitles | ما لم نوقفه سريعاً، سيُضرم شعاعُ الشمس النارَ في ''بوسطن'' مِن الأسفل. |
| Eğer Boston'u duyabiliyorsanız , 127.82 frekansından temas kurun! | Open Subtitles | إذا كنت تسمع مركز بوسطن إذهب إلى تردد 127.82 |
| - Güney Boston'u almışlar! - Sıçrayanlarla Mekanikler. | Open Subtitles | لقد حصلوا على بوسطن الجنوبية الآلات و القافزات |
| Kızımı topraktan dışarıya çıkarıp Boston'u temizleme görevini onun ellerine bıraktığımda birçok kişi onun başarısız olacağını düşünüyordu ki ben de öyle düşünüyordum. | Open Subtitles | عندما أخرجت إبنتي من مدفنها. وأسندت إليها مهمة تنظيف بوسطن العديد منكم توقع فشلها. |
| Boston'u adam etme çabasiyla beni çok gururlandirdi. | Open Subtitles | أنا لا يمكن أن أكون أكثر فخرا بها نظرا للجهود المبذولة في بوسطن |
| Tek başına Boston'u dinlemezler, ama 13 birleşik koloninin* sesi... | Open Subtitles | انهم لن يستمعوا الى بوسطن لكنهم سيستمعون الى 13 من المستعمرين مجتمعين |
| "Yükün hala yerde, Boston'u hiç terk etmedi" dediler. | Open Subtitles | قالوا :"شاحنتك لاتزال فى الأرض لم تغادر بوسطن"00 |
| Boston'u terk edip yaşamak için Paris'e taşındın. | Open Subtitles | رحلتي عن بوسطن و انتقلتي إلى باريس |
| New York ile beraber Boston'u da kapatalım! | Open Subtitles | أتعلم؟ ليتم إيقاف بوسطن ونيويورك |
| Boston'u almak, şehrin tamamıyla yıkımı anlamına gelebilir. | Open Subtitles | "الإستيلاء على "بوسطن معنى الدمار الشامل |
| Fakat ilk olarak, Boston'u bağımsızlığına kavuşturalım. Geri kalanlar bunu takip edecektir. | Open Subtitles | أولاً دعنا نحرر "بوسطن" و ستتبعها البقية |
| Ama o defteri sen eline geçirebilirsen, Boston'u yönetebilirsin. | Open Subtitles | لكن لو استطعت وضع يدك على هذا الكتاب " سوف تحكمين " بوسطن |
| Küçük oğlunun Boston'u idare edecek kadar büyüdüğünü mü? | Open Subtitles | أن ولده الصغير كبر ليدير بوسطن ؟ |
| Eğer Boston'u geri alacaksak, çok daha fazla adama ihtiyacımız olacak, Paul. | Open Subtitles | اذا ستقوم بإستعادة (بوسطن),ا سوف نحتاج إلى الكثر من الرجال يا (بول),ا |
| - Ben Boston'u tutuyorum. | Open Subtitles | - أحب بوسطن "بوسطن سيلتيك فريق كرة سلة"َ . |
| Doğu kıyılarına 60 gemi ve 100.000 adamla saldırmak Manhattan'ı bombalayıp, Boston'u işgal etmek. | Open Subtitles | لمهاجمة الساحل الشرقي بـ60 سفينة وأكثر من 100 ألف رجل لضرب (مانهاتن) بالقنابل و احتلال (بوسطن) |
| Ama hayatım, ben Boston'u seviyorum. | Open Subtitles | لكن يا حبيبتى، انا أحب بوسطن. |
| General Howe Boston'u barış ortamı içindi bırakmak için seçilmişti yakıp yıkmak için değil. | Open Subtitles | القائد (هاو) إختار مغادرة "بوسطن" بسلام بدلاً من دمار المدينة |
| Ve yokluğumda, Hegeman ve ordusu Boston'u Orta Çağ'a geri götürsün. | Open Subtitles | وفي غيابي هيجمان) وطالبان الخاصة به) يعيدوا (بوسطن) الى العصور الوسطى ماذا بعد ذلك ؟ |
| Boston'u deneyeceğini söyledi. | Open Subtitles | ''قالت أنّها ستجرّب ''بوسطن. |