| Veya Kendi Kelimelerinin Resmini boyayan Şair. Sallanan İmparatorluklar Kung Fu Konuşurlar. | Open Subtitles | أو الشاعر , الذي يرسم صوراً بكلماته ويهزّ إمبراطوريات بكونغ فو الحديث |
| Veya Kendi Kelimelerinin Resmini boyayan Şair. Sallanan İmparatorluklar Kung Fu Konuşurlar. | Open Subtitles | أو الشاعر , الذي يرسم صوراً بكلماته ويهزّ إمبراطوريات بكونغ فو الحديث |
| Duvarları boyayan değil misin? | Open Subtitles | انت ذلك الولد الذى يرسم على الجدران ، أليس كذلك؟ |
| Bunlar dünyayı tek bir renge boyayan bazı duygular, tıpkı bir araba kaydığında hissettiğiniz panik gibi. | TED | هناك بعض العواطف التي تصبغ العالم بلون واحد كالرعب الذي نحسّه عندما نرى سيارة تنزلق. |
| Saçını siyaha boyayan ve hızma takan kız hani? | Open Subtitles | الفتاة التي تصبغ شعره ابالاسود وتضع حلقات |
| Bu kez de sularını kahverengiye boyayan, tortuları taşımaya başlarlar. | Open Subtitles | الآن ، هم يحملون حمولات ثقيلة من الترسبات... التي تصبغ مياههم باللون البني... . |
| Boğaları, mezarları, gemi yıkıntılarını boyayan.. | Open Subtitles | إنه الشخص الي يرسم الثيران، القبور، والجثث |
| Oh, yüzünü boyayan tamirci. | Open Subtitles | ذلك الميكانيكي الذي يرسم على وجهه. |
| Hmm! Güllerimi kırmızıya boyayan kim? | Open Subtitles | من كان يرسم ورودي بالأحمر؟ |
| Bilirsin, ne zaman yırtık çoraplı, sırt çantalı ve saçını kırmızıya boyayan yaşlı bir kadın görsem bana üzgün, üzgün bir insanmış izlenimi uyandırıyor. | Open Subtitles | تعلمينَ عندما ترينَ إمراة عجوز وهي مرتدية جواربعاريةالركبة... وحاملة حقيبة ظهر وما تزال تصبغ شعرهاباللونالأحمر... تبدو وكأنها حزينة، كأنها شخص حزين. |