"boyunca uzanan" - Translation from Turkish to Arabic

    • على طول
        
    Burası eskiden 10. Bulvar boyunca uzanan bir yük taşıma hattıydı. TED وقد كان أصلا خط شحن يمتد على طول الجادة العاشرة.
    Zamanla o ahenk hâlindeki şehir, bir çember boyunca uzanan azınlık mahalleleriyle bir şehir merkezine dönüştü TED مع مرور الوقت تحولت المدينة الموحدة إلى مركز مدينة بأحياء متباينة على طول محيطها.
    Bu son derece narin sistem, göğüs çatısı boyunca uzanan çatal kaburgalar ile yerine sabitlenmiş durumda. TED الآن، يتم حبس هذه التركيبة الدقيقة للغاية في مكانها من خلال سلسلة من الأضلاع المتشعبة على طول السقف الصدري.
    Bu özellikleri, sahil boyunca uzanan nehirlerde nasıl koloni kurabildiklerini açıklıyor. Open Subtitles هكذا إستعمروا الأنهار الجديدة على طول الساحلِ.
    Bir,kuzey ADH boyunca uzanan fiber-optik kabloları bulup yok etmek; Open Subtitles اعثروا واقطعو خط الالياف الضوئية على طول الطريق الشمالي
    Bu ilişkinin başladığı yer Tibet'in güney sınırı boyunca uzanan sıradağlardır. Open Subtitles نقطة البداية لتلك العلاقة سلسلة الجبال تمتد على طول الحدود الجنوبيه لمنطقة التبت
    Avusturalya'nın tropikal kıyısında 2,000 km boyunca uzanan, gerçekten tek kelimeyle, dünyanın yaşayan en geniş yapısıdır. Open Subtitles يمتد لأكثر من 2000 كلم على طول الساحل الاستوائي من أستراليا, هو بكل بساطة أكبر نسيج حي على هذا الكوكب.
    Dışarıdaki tesis boyunca uzanan gaz hattına bir çeşit bomba atıldığını düşünüyoruz. Open Subtitles نحن نفكر بعض النوع من القنابل ممزق من خلال خطوط الغاز على طول الجزء الخارجي من المنتجع هنا.
    Decatur'dan Buckhead'e kadar otobüsle gittik. Valinin malikânesi, arazi boyunca uzanan uzun siyah kapılarıyla gerçekten güzel bir arazi üzerinde kuruluydu. TED وأخذنا الحافلة من مدينة ديكاتور على طول الطريق إلى مدينة باكهيد، حيث أقيم قصر الحاكم على قطعة جميلة حقًا من الأرض. بوجود تلك البوابات السوداء الطويلة التي تشغلُ طول العقار.
    Kıyı boyunca uzanan nehirleri görüyorsunuz, ve Catalina Adası'na benzeyen beyaz bölgeyi görüyorsunuz, ve şu da okyanusa benziyor. TED تستطيعون مشاهدة الأنهار التي تجري على طول الساحل، و ترون المنطقة البيضاء التي تبدو أشبه برمال كاليفورنيا، و هذا يبدو كمحيط.
    Burası da, Anadolu kıyıları boyunca uzanan zengin kentler, iyi barınaklar. Open Subtitles -هنا على طول شواطى اسيا الصغرى العديد من المدن الغنية والموانى الجيدة
    Sahilde kıyı boyunca uzanan kolonilerinin ışıklarını görebiliyordu. Open Subtitles و تمكن من رؤية أضواء ساحل المستعمره " " على طول الشاطئ
    Başka bir kanıtta... köprücük kemiği boyunca uzanan çürükler. Open Subtitles حسنا، هناك أيضا دليل... كدم طبع الإصابع على طول عظم ترقوته.
    ...gözün görebileceği kadar sahil boyunca uzanan bir enkaz Open Subtitles ... الحطام على طول الشاطئ بقدر ما تستطيع أن تراه العين.
    Veya biz böyle düşündük. İlk aşama araştırmalarımızda tamamiyle gözlerimizi yapının sınırlarını araştırmaya, 42.000 mil boyunca uzanan volkanik özelliklere bakmaya odaklamıştık. TED ولذلك في بداية إستكشافاتنا كنا نركز تركيز تام على إستكشاف "مكان حدود الحياة" والنظر الى خصائص البراكين على طول 42000 ميل(74000متر)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more