"boyutta bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحجم
        
    • ذات ابعاد
        
    Gazı tünelden emip çıkartacak devasa boyutta bir gaz bacası yapmam gerekecek tıpkı bir vakum gibi, petrol sahalarındakine benzer. Open Subtitles سأقوم بصنع حارق ضخم الحجم ليمتص شطط الغاز من الأنفاق الأرضية و يحرقه في الفراغ مثلما يحصل في حقول النفط
    Böylece siz gerçekten, açıkça ben bu boyutta bir işlemi yaparken aklımda neler dönüp bittiğini duyabileceksiniz. TED لكي تستطيعون حقاً سماع ما يجول في عقلي بينما أقوم بحسابات بهذا الحجم.
    Sadece ayakkabı ve toz torbasıyla bu boyutta bir duvara atılma fikri imkânsız görünüyordu. TED فكرة تسلق جدار بهذا الحجم بالاعتماد فقط على زوج أحذية وحقيبة طباشير، بدت مستحيلة.
    Bu uluslararası boyutta bir rezalet. Open Subtitles هذه مهزلة ذات ابعاد دولية
    - Hafızalara kazınacak boyutta bir felaket. Open Subtitles - كارثة ذات ابعاد هائلة.
    Dr. Morbius, bu boyutta bir bilimsel buluşun Birleşik Gezegen kontrolüne girmesi gerekir. Open Subtitles موربس" إن كشفا علميا بهذا الحجم يجب أن يوضع تحت إشراف إتحاد الكواكب
    Bu boyutta bir transistör ve enerji çıkışı olsa ve yeterince ince bir tel, onarabilir misiniz? Open Subtitles لو لديك ترانزيزتور فى هذا الحجم و مصدر طاقه و سلك رفيع كفايه , يكنك ان تصلحه ؟
    Sence bu boyutta bir olay öylesine olur mu? Open Subtitles أتظن شيئا بهذا الحجم يمكن أن يحدث عشوائيا؟
    "Bu boyutta bir şeyin üstünde saç olmalı." Open Subtitles شىء فى هذا الحجم لابد من وجود شعر كثيف حولة
    Bir kazağı bile hayal edemiyorsunuz ki biz size gerçek boyutta bir kukla ile gösteriyoruz. Open Subtitles لا تستطيعون تخيّل كنزة، لذا سنعرضها لكم على هذه الدمية الكبيرة الحجم
    O boyutta bir şempanze oğlunuzun boynunu anında koparabilir. Open Subtitles شمابانزي بهذا الحجم يمكنه أن يمزق رأس ابنك بسهولة
    Bu boyutta bir şey, muhtemelen çamaşır makinesi veya küçük bir araba ebadında bir cismin parçasıdır. Open Subtitles شئ بهذا الحجم ربما كان جزءاً من جسيم بحجم غسّالة أو سيارة صغيرة في قمة الغلاف الجوي،
    Bulduğum yerde bu boyutta bir kurt olmaması gerekirdi. Open Subtitles فلا يفترض بدودة بهذا الحجم التواجد بالمكان الذي وجدناها فيه
    Bu boyutta bir TV... Boş ver, burnumdan sümükler akana kadar beni güldürecektir. Open Subtitles تلفاز بهذا الحجم ،إنسى سوف يجعلني أضحك حتى ينزل المخاط من أنفي
    Bu boyutta bir fiyaskonun yaratacağı sonuçları küçümsemişsiniz! Open Subtitles الآن، أنت تفهم الحجم الكبير من هذا الفشل.
    Bu boyutta bir durumla baş edecek teçhizatımız yok. Open Subtitles مُعِداتنا غير كافية للتعامل مع حالة بهذا الحجم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more