| Sinyal sesi bile yoktu. Bu yemekler bozulacak. | Open Subtitles | لم يكن هناك حتى رنين للهاتف. هذا الطعام سيفسد. |
| Buzdolabında bozulacak bir sürü yiyecek var ve bir 300 dolarlık market alışverişi daha yapabilecek param olmadığı gayet açık. | Open Subtitles | لديّ ثلاجة مليئة بطعام سيفسد. ومن الواضح أنني لا أملك مالاً لتعويض بضائع قدرها 300 دولار. |
| - Sürpriz bozulacak. - Ne sürprizi, tatlım? | Open Subtitles | إنه سيفسد المفاجأه أى مفاجأه ؟ |
| bozulacak! | Open Subtitles | انها تتحطم! |
| bozulacak! | Open Subtitles | انها تتحطم! |
| Mürettebat bozulacak. Warley çok sevilirdi. | Open Subtitles | الطاقم سيستقبل الخبر بغضب ويرلى كان محبوباً |
| - Arabamda bozulacak. - Burada bozulacaktı. Tamam, teşekkürler. | Open Subtitles | سيفسد في سيارتي وسيفسد هنا أيضاً، شكراً |
| Kapıyı aç. Tüm kıyafetimiz bozulacak." | Open Subtitles | افتحوا الباب، سيفسد هندامنا بأكمله" |
| bozulacak hali yok ya. | Open Subtitles | ليس وكأنه سيفسد. حسناً. |
| Ama senin planların bozulacak. | Open Subtitles | سيفسد هذا خططك |
| Mürettebat bozulacak. Warley çok sevilirdi. | Open Subtitles | الطاقم سيستقبل الخبر بغضب ويرلى كان محبوباً |