| -Yaşadığını duyunca şaşırdın Brauer. | Open Subtitles | أشعر انك تفاجأت لأنها على قيد الحياة براور |
| Duyduğum bir iki ingilizce kelimeden yeni "Bombe Snuffler"in pek iyi olmadığını öğrendim. Brauer bu perşembe yapılacak donanma testinden geçemeyeceğinden korkuyor. | Open Subtitles | على ما سمعته ، أن هناك دعاية تجربة القنبلة لم تجري بنجاح لذا براور قلق من أنه لن يستطيع أخذ الاذن من البحرية قبل الخميس |
| Şu aralar Chick Brauer Porsche Audi'de satış takımındayım. | Open Subtitles | الآن أنا في فريق المبيعات في الفرخ براور بورش / أودي. |
| Bu Kate Todd, BFF'in başkanı Stephen Brauer. | Open Subtitles | -نعم نحن كذلك -كايت تود الرئيس التنفيذي لشـركة بي اف اف ستيفن براور |
| Bay Brauer'in stratejisi ne olursa olsun, bu durum yeni bir savunma kanadı sunacaktır. | Open Subtitles | مهما كانت استراتيجة السيد براوير هذا سيقدم له خطًا جديدا للدفاع |
| Brauer, onun hafızasını kaybettiğini biliyor mu ? Belki. | Open Subtitles | -هل يعلم براور أنها فقدت ذاكرتها ؟ |
| -Affedersiniz Bay Brauer. | Open Subtitles | آسـف سـيد براور |
| Brauer Avrupa'nın soylu ailelerine sayısız saat parçası yaptı. | Open Subtitles | ،كان (براور) يزود العائلات النبيلة الأوروبية بصنع المئات من الساعات |
| Söylentiye göre zengin bir topluluk Brauer'i bu saati yapmaya zorlamış. | Open Subtitles | ثمة إشاعة أن (براور) قد كلف لصنع الساعة من قبل جمعية سرية من رعاة أغنياء |
| Benny Brauer'in ölmesini beklerken bizi kâğıt yığınlarının, ertelemelerin yeniden yargılamaların içine gömdünüz. | Open Subtitles | دفنتنا فى الاوراق الإستمرار، حركات محاكمة إنتظار( بنيي براور) ليموت |
| CSI oyuncaklarınızı çıkarmanıza gerek yok. Aradığınız kişi Kurt Brauer. | Open Subtitles | يمكنك أن تبقِ أمورك الجنائيّة في جيبك الشخص الذي تبحث عنه هو (كورت براور) |
| Peki, neden Brauer'in bir fotoğrafı yok. | Open Subtitles | -إذن، لمَ لا نستطيع أن نجد صور لـ(براور)؟ |
| Brauer'ın desteklediği ideolojiden çok da farklı gibi durmuyor. | Open Subtitles | لا يبدو بذلك الإختلاف عن مناصرة مذهب (براور) الفكري |
| Ama plan Brauer'ı deliğinden çıkardı. Yarım da olsa zafer sayılabilir. | Open Subtitles | ولكن الخطة لإقناع (براور) بالكشف عن الحقائق، يجب أن يعتبر نصف فوزٍ |
| Ha, bu sayede Brauer bir dahakine beni vurmaya çalışacak. Eğlence büyük. | Open Subtitles | بهذه الطريقة، سيطلق (براور) النار عليّ يبدو ممتعاً |
| Peki Brauer posta ofisine gelmezse planımız ne? | Open Subtitles | ما هي الخطة لو يظهر (براور) عند صندوق البريد؟ |
| Brauer ağımıza girdiyse eline ne geçirdiğini Allah bilir. | Open Subtitles | إذا دخل (براور) شبكتنا، فمن يعرف ما لديه |
| Eğer Brauer bankaya gittiyse güvenlik kayıtlarında gözükmüştür. | Open Subtitles | إذا كان (براور) في البنك، فسيكون على لقطاتهم الأمنيّة |
| Brauer'ın Duponte hesabını eline geçirdiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنّ (براور) قد إستعاد حساب (دوبونت) |
| Ve bir sürü kasiyer Brauer'in ganimetiyle aldıklarımızı siz iade edince çok üzülecek. | Open Subtitles | أجل، والكثير من موظفي المتاجر غير السعداء عندما تٌعيد كل شيء اشتريناه ببطاقات (براور) |
| Bunu bana söyleyecek kişi Bay Brauer, siz değilsiniz Ajan Crawford. | Open Subtitles | هذا القرار للسيد براوير أيها العميل كروفورد،ليس لك |