"brick" - Translation from Turkish to Arabic

    • بيرك
        
    • لبنة
        
    • يا بريك
        
    • الطوب
        
    • قرميد
        
    • طابوقة
        
    • أكسل
        
    • فيها بريك
        
    • آكسل
        
    • أن بريك
        
    • اوه بريك
        
    • بريك اعتقد
        
    • بريك بان
        
    • بريك بريك
        
    • بريك قد
        
    Her öğlen yemeği saatinde, Brick'in gözü önünde BlueBell'in güzel insanlarıyla sohbet edeceğim. Open Subtitles كل فترة غداء اقوم بالتحدث مع سكان بلوبيل الطيبين في مجال رؤية بيرك
    - Ama buranın cazibesi... - Aslında Brick'in görüşlerini duymak isterim. Open Subtitles ولكن، ولكن النداء هنا في الحقيقه احب ان اسمع راي بيرك
    Brick'in hediyeleri atılmıştı ve o bunun farkındaydı, bir daha buna müsaade etmeyecekti. Open Subtitles حتى الاشياء لبنة لكان في عداد المفقودين، ومعرفة الطوب، وقال انه لم ستعمل ندعه يذهب.
    Dinle, utanç verici bir durum ama Brick'in hatıra eşyalarını bulamıyorum. Open Subtitles الاستماع، وهذا هو نوع من محرجة، ولكن أنا لا يمكن العثور على أي من المشاريع لبنة في الفن القديمة.
    Sana hiç can sıkıcı bir bağnaz olduğunu söyleyen olmuş muydu Brick? Open Subtitles هل قال لك أى شخص من قبل أنك بروتوستاندي مؤلم للظهر يا بريك ؟
    Fark ettin mi Brick iki gündür iPad'den bahsetmiyor. Open Subtitles هل لاحظت لم يطلب الطوب حول باد في يومين؟
    Brick'in bunu yaptığına ölsem inanmam. Open Subtitles ليس هناك طريقة في الجحيم جعلت قرميد ذلك.
    - ...hayatım boyunca içerleyeceğim. - Hayır, Brick. Open Subtitles انا سوف استاء من هذا الرجل طالما حييت لا , بيرك
    Brick'i, beni işe almaya ikna etmek için iki aşamalı dahiyane bir plan yaptım. Open Subtitles خطه عبقريه من شقين لجعل بيرك يعيدني للعمل
    Zaman makinesi bulup, düne dönüp, Brick'e rastladığımız kısmı silmediğin sürece... George? Open Subtitles ونعود إلى أمس ولا تقوم بالتحدث مع بيرك.. جورج؟
    Arayacağımı düşündüğüm son kişi sensin ama doktora ihtiyacım var ve Brick olmaz. Open Subtitles انت الشخص الأخير اللذي ظننت بانني سوف اتصل به ولكن انا بحاجة الى طبيب، وأنه لا يمكن أن يكون بيرك
    Hem onu pencereye şutlayan da Brick. Open Subtitles الى جانب ذلك، لبنة هو واحد الذي أرسلها من خلال النافذة.
    Brick'in bizi getirdiği hal bu ufacık şeyleri aramak. Open Subtitles لذلك هذا هو ما لديها لبنة انخفاض لنا علي: استيعاب لالقش.
    Güzel, Brick'e yapılan suçlamalara ironiyi ekleyebiliriz. Open Subtitles العظمى. يمكننا السخرية إلى قائمة التهم الموجهة لبنة.
    Yani bu adamlar Brick'i hapisten çıkarmak için tanıkları öldürüyorlar. Open Subtitles حتى أنها تقتل الشهود من أجل الحصول على لبنة من السجن،
    Sana hiç can sıkıcı bir bağnaz olduğunu söyleyen olmuş muydu Brick? Open Subtitles هل قال لك أى شخص من قبل أنك بروتوستاندي مؤلم للظهر يا بريك ؟
    Üzgünüm Brick. Yeteri kadar büyümedin. Open Subtitles أنا آسفه يا بريك أنت لست كبير بما فيه الكفايه
    Ben de seni anne. Ve seni seviyorum Brick. Open Subtitles وأنا أحبكِ أيضاً يا أمي و أنا أحبك يا بريك
    Yellow Brick Road şarkısındaki gibi, anayoldan ayrılmamaya bakın. Open Subtitles حاول أن لا أجرؤ على الخروج من الطوب الطريق الاصفر.
    Daha şimdi kanıt odasından Brick ile ilgili ne biliyorsak aldım. Open Subtitles أنا فقط حصلت على كل شيء لدينا على الطوب من الأدلة سجن.
    Her durumda Brick bize bir bulma payı verecektir. Open Subtitles وفي كلتا الحالتين، وأراهن قرميد سوف تدفع لنا رسم مكتشف.
    Olduğun yerde kal Brick. Open Subtitles أوه. الإنجماد، طابوقة.
    Brick'in Axl'la geçirdiği o gün, hayatının en güzel günlerinden biriydi. Open Subtitles قضاء الوقت ذلك اليوم مع أكسل كان أعظم لحظة في حياة بريك . في الواقع كانت رائعة
    Brick'i ilk kez çıplak görmeyeceğim ki. Open Subtitles انها ليست المرة الاولى التى أرى فيها بريك بدون ملابس
    Seni seviyorum Axl. Seni seviyorum Brick. Open Subtitles أحبك يا آكسل احبك يا بريك
    Brick'in garip olup, olmadığını anlatmaya mı çalışıyoruz? Open Subtitles هل نحن نحاول أن نقنعها أن بريك غريب الأطوار أو طبيعي أو ماذا ؟
    Brick normalden daha fazla kaba ve huysuz görünüyor. Open Subtitles اوه بريك يبدو مخيف واكثر شراسة من المعتاد
    Demek istediğim bu değildi. Öyle demek istemedim. Brick, hadi ama. Open Subtitles ذلك لم يكن قصدي , لم اعني ذلك بريك اعتقد بانه قد اخذها بطريقة خاطئه
    Brick'in fısıltısını. Open Subtitles عدا انني نسيت شيئا عاده لدى بريك بان يخبر بما فعله
    Ve Brick de Jimmy'yi burnuna yılan ve solucan sokup deniz aygırına dönüştürmekle tehdit ederek ağlatmış. Open Subtitles و بريك .. بريك جعل جيمى الصغير يبكى من خلال التهديد بوضع ثعبان
    Eminim Brick onları bir yerlere saklamıştır. Open Subtitles أنا متأكده أن بريك قد خبأهم فى مكان ما يجب أن تسأله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more