| Brie Larvan, ordu kullanımı için minyatür arı üreten dahiyane bir robot bilimci. | Open Subtitles | بري Larvan، ورائعة جدا رجال آليين الذين مرة واحدة وضعت النحل الميكانيكية مصغرة |
| Sadece Kamamber peyniri ve biraz Brie belki? | Open Subtitles | "بعض من جبنة الـ "كاميمبير" أو قليلاً من جبنة ال"بري |
| Bilgin olsun, Brie zorluklarla dolu bir çocukluk geçirmiş. | Open Subtitles | لمعلوماتك " بري " لديها صف قوائم قوية تكبر |
| Burada Cantal*, Brie* ve keçi peynirimiz var. | Open Subtitles | لدينا كانتال، بري وجبن الماعز. |
| Merhaba. Ben Brie. | Open Subtitles | مرحباً أنا براي |
| Brie sinir oluyor. O daha sakindir. | Open Subtitles | بري تكره ذلك إنها الهادئة بيننا |
| - Bu Brie Larvan peşindeyse... | Open Subtitles | إذا كانت هذه بري Larvan قادم بالنسبة لك، |
| Brie'ye istediği şeyi vermemen gerekiyordu. | Open Subtitles | هل حقا لا ينبغي أن تعطى بري ما أرادت. |
| Cumartesi, kitap kulübü için Margaret ve Brie'yle buluşuyorum... ama Kate'i davet etmiyorlar o yüzden bir şey söyleyemedim. | Open Subtitles | سأقابل (مارغريت) و (بري) في نادي الكتاب يوم السبت ولكنهما لن يدعوان (كيث) لذا لايمكنني قول أي شيء حقا |
| Ama Brie'yle bir gece geçirdin. | Open Subtitles | " لكنك قضيت مساء واحد مع " بري |
| Bu Nigel ve Brie olmalı | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ يَكُونَ (نايجل) و مَعه جبنة بري |
| Ve sonra Peter dedi ki, "Brie... bu benim de favori peynirim." | Open Subtitles | (عندئذٍ قال (بيتر "بري) هذه جبنتي المفضلة أيضاً)" |
| Brie, kasana geri dön. | Open Subtitles | ليس لدينا لحم الخنزير (بري) عودي الى قسمك ليس لدينا لحم الخنزير (بري) عودي الى قسمك |
| Brie'nin karaciğeri bir hafta bile dayanmaz. | Open Subtitles | كبد بري لن يدوم أسبوع أخر |
| Brie'nin karaciğeri toksinleri süzmemeye başlamış. | Open Subtitles | كبد بري توقف عن تصفية السموم |
| Kang ve Carlisle, Brie'nin arıları askeri amaçla kullanılması için silahlandırdığı konusunda uyarmışlardı beni. | Open Subtitles | (وقد حذراني (كينغ) و(كارلايل أن (بري) كانت تُسلحهم لأجل الإستخدام الحربي لذا أوقفتها. |
| - Barry, Brie'yi etkisiz hale getirmelisin. Nano robotları durdurmanın tek yolu bu. | Open Subtitles | (باري)، عليك إيقاف (بري) إنها الطريقة الوحيدة لإيقاف تلك الآلات |
| Brie konusunda uyardığınızda sizi dinlemeliydim. | Open Subtitles | كان علي الإنصات لكم (حينما حذرتموني من (بري |
| - ...bu arıların mucidi Brie Larvan'ı alt etmesine yardım etmişti. | Open Subtitles | اتخاذ inventor- - النحل بري Larvan. |
| Şu an fark ettim, eğer bu adada mahsur kaldıysak Brie'yi bir daha göremeyebiliriz. | Open Subtitles | أدركت توًا أنه في حال علقنا بهذه الجزيرة فقد لا نرى (بري) مجددًا |
| Nikki ve Brie Boulder. | Open Subtitles | واو , (نيكي) و (براي بولدر). |