| Beni bu çantaları alalım ve Senin için arka koydu | Open Subtitles | دعني أخذ هذه الحقائب و أضعها في الخلف من أجلك | 
| ..bu çantaları arkaya, olabildiğince hızlı gönderin. | Open Subtitles | احضروا هذه الحقائب بأسرع ما لديكم إلى الخلف. | 
| Ben geleceğim. bu çantaları, fark edilmeden tek başıma götürmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | اتريدني ان انقل هذه الحقائب لوحدي بدون ان يلاحظني احد | 
| Onlar bu çantaları ve giysileri kimlik edinme ve sosyal statüleri için alıyorlar. | TED | يأخذون تلك الحقائب والملابس كنوع من الشعور بالهوية والمركز الاجتماعي. | 
| Bu arada üzerinde dizinin isminin yazdığı bu çantaları herkes alabiliyor mu? | Open Subtitles | بالمناسبة، أسنحصل جميعنا على تلك الحقائب بأسم العرض عليهم؟ | 
| Ben bu çantaları alabilirim. | Open Subtitles | يمكنني الحصول على هذه الحقائب. | 
| Ve ona ölümüne korkmuş olduğu için, ben düşünüyorum Ben bu çantaları birkaç burada ödünç alabilir, ben diğer cadılar 'hayallerini de hayata geçirmek mümkün olabilir. | Open Subtitles | و بما أنها تخاف كثيراً منه ...أنا أفكر إذا يمكنني أن أستعير قليلاً من هذه الحقائب قد يمكنني أن أجعل أحلام الساحرتين الأخريات تصبح حقيقة أيضاً | 
| Eunice tüm bu çantaları kendi yapmış. Hepsi dünyanın en iyi ipeğiyle elle işlenmiş. | Open Subtitles | والآن (يونيس) هنا قامت بتصميم كل هذه الحقائب إنهم مطرزين يدوياً بأفضل الحرير العالمي | 
| - Al bu çantaları. | Open Subtitles | -ستأخد تلك الحقائب |