| Küçük güzel çocuk, Bu şehirde iyi bir otel var mı? | Open Subtitles | هل يوجد فندق جيد هنا في هذه البلدة ايها الصبي الجميل؟ |
| Bu şehirde eğer The New York Times'dan övgü alamazsan yok olur gidersin. | Open Subtitles | في هذه البلدة إن لم تحصل على المديح من النيويورك تايمز سوف تغلق |
| Bu şehirde aynı durumda olan binlerce belki onbinlerce kadın vardır. | Open Subtitles | ربما يوجد عشرات الآلاف من النساء على تلك الحالة في المدينة |
| Bu şehirde herşeyin nasıl... bu kadar açık yaşandığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لـاـ يمكنني أن أصدق، كل شئ علني هنا بهذه المدينة. |
| Bu şehirde bu okula girmek için yanıp tutuşan bir sürü çocuk var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الشباب في هذه المدينه يودون ان يكونوا في هذه المدرسه |
| Bu şehirde herkes D.E.A.'nın ne yaptığını bilir. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | وكل الناس في هذه البلدة تعرف أين يمكث المدعي العام |
| Bütün kumarhaneler kim olduğunuzu bilecekler. Bu şehirde bir daha kumar oynayamayacaksınız. | Open Subtitles | كل الكازينوهات ستعلم من أنتم لن تقامروا في هذه البلدة مرة أخرى |
| Bu şehirde her ne oluyorsa sebebi bu sinyal değil. | Open Subtitles | مهما يحدث في هذه البلدة فتلك الاشارة ليست هي السبب |
| Bakın, Bu şehirde çok az katliam var, bunca şeytani istilaya göre. | Open Subtitles | هناك مذابح وقعت في هذه البلدة من أجل تفشي العديد من الشياطين |
| Biz, Bu şehirde, savaş zamanında çok şey yaşadık, bazı... bazı şeyler... | Open Subtitles | نحن في هذه البلدة نعرف أنه فيأوقاتالحرب.. هناكأشياء.. أشياءمعيّنة.. |
| Bu şehirde bir psikiatrist bulmak için iyi şanşlar. | Open Subtitles | لحسن الحظ أحاول إيجاد طبيب نفساني في هذه البلدة |
| Biliyor musun Kramer'in eşi ve çocuğu halen Bu şehirde yaşıyor. | Open Subtitles | ممكن. هل تعلم زوجة كرامر وطفله ما زالوا يعيشون في المدينة |
| Yardım çığIıklarını, Bu şehirde gittiğim her yerden duydum. | Open Subtitles | كان بإمكاني سماع بكائها في كل مكان ذهبت إليه في المدينة |
| Bu şehirde herkes için bir yılbaşı hediyesi mi vereceksin? | Open Subtitles | حقاً تقدم لكل شخص في المدينة هدية كريسماس ؟ |
| Bu şehirde öğle yemeği için bile bir çift olman gerekiyor. | Open Subtitles | اترين؟ عليك ان تكوني زوج لتطلبي الغداء بهذه المدينة |
| Bu şehirde herkes Rasputia Latimore'un güzel olduğunu bilir. Değil miyim? | Open Subtitles | كل شخص بهذه المدينة يعلم ان راسبيوشا جميلة |
| Bu şehirde ayak parmağındaki yağı alarak geçimini sağlayan insanlar var. | Open Subtitles | أقصد, هناك أناس في هذه المدينه عملهم هو ازالة الدهون من أصابع الأرجل |
| Bu şehirde uzun zamandır yaptığım en güzel şeydi bu. | Open Subtitles | هذا حتى الآن أجمل شىء قمت بعمله فى هذه المدينة. |
| Bu şehirde her yer 24 saat açık. | Open Subtitles | كُلّ شيء في هذه البلدةِ مفتوح الـ 24 ِساعه. |
| Babam tanır. Ben doğmadan önce Bu şehirde yaşıyormuş. | Open Subtitles | أبى يعرف الكثيرين ، فقد كان يعيش فى هذه البلدة قبل أن أولد |
| Ben Bu şehirde herkesi tanıyorum onlarda benim kim olduğumu biliyor. | Open Subtitles | أعني، أنتِ تعرفين كل شيء ممكن عني وعن الجميع بهذه البلدة. |
| 20 yaşındayım ve tüm hayatım boyunca Bu şehirde yaşadım. | Open Subtitles | عمري 20 سنة, ولقد عشت في هذه المدينة كل حياتي |
| Bu şehirde akıl hastalığı hakkında bir damga var. | Open Subtitles | هناك وصمة عار في هذا البلد بشأن الأمراض العقلية |
| Bu şehirde ne büyük bir rekabet olduğunu bilerek söylüyorum. | Open Subtitles | أقول ذلك ,و أنا أعلم حجم المنافسة التي لدينا في هذة المدينة العظيمة |
| Bu şehirde Lagana'nın onayı olmadan hiçbir pis iş dönmez diyorum. | Open Subtitles | انا اقول لك, ان كل عمل قذر يحدث فى المدينة بأذن من لاجانا |
| Bir vampir olabilir. Bu şehirde onları izlemek biraz zordur. | Open Subtitles | ربما مصاص دماء من الصعب تعقب أحدهم فى هذه المدينه الكبيره |
| Bu şehirde birşeyler var. | Open Subtitles | هناك شيء حول تلك المدينة |
| Neden burada yaşayıp Bu şehirde kalmak zorundaydık? | Open Subtitles | لماذا علينا أن نعيش هنا في المقام الأول وأن نبقى داخل هذه البلدة التافهة السخيفة؟ |