| İşin garip yanı, bu acının gitmesini istemiyor gibiyim. | Open Subtitles | الغريب في الأمر بأني لاأريد هذا الألم أن ينتهي |
| İçimdeki bu acının artık bitmesini istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريد هذا الألم الذي في داخلي أن يذهب بعيدا |
| Terapi sayesinde, bu acının derinine inmeye başlıyorlar. | Open Subtitles | بالنظرية, سيمكنهم التعامل مع هذا الألم. |
| ...bu acının bir gün biteceğini düşündüm. | Open Subtitles | إذا كان سيخف هذا الألم في يوم ما |
| Peki, bu acının sebebi ne, Dewey? | Open Subtitles | من اين يأتي كل هذا الألم , ديوي؟ |
| Umurumda değil çünkü artık bu acının dinmesini istiyorum. | Open Subtitles | لا يهمني , لأنني أريد زوال هذا الألم |
| bu acının ötesinde, yeni bir yaşam hayal etmeme. | Open Subtitles | و ان أتخيل حياة تسمو بعد هذا الألم |
| Ama yaşadığın tüm bu acının sebebi Heart. | Open Subtitles | ولكن كل هذا الألم قد وضع لك عن ظهر قلب. |
| Bütün bu acının kaynağı ne? | Open Subtitles | ما هو مصدر كل هذا الألم |
| Tüm bu acının ortak noktası, benim. | Open Subtitles | مركز كل هذا الألم هو أنل |
| bu acının en kötü tarafı da bir gerçeği biliyor olmak. | Open Subtitles | وجزء من هذا الألم هو معرفة |
| bu acının sebebi o! | Open Subtitles | هي من تسبب لك هذا الألم |
| "...bu acının ortasında öleyim. | Open Subtitles | أثناء هذا الألم |
| "Bir gün bu acının yararını göreceksin." | Open Subtitles | "ذات يوم سيفيدك هذا الألم" |