| Onun bu adamla kişisel bir ilgisi olduğunu sana söyledim. | Open Subtitles | أنا أقول لك، انها لديها مصلحة شخصية مع هذا الرجل |
| Daha önce de görüştüm bu adamla. Bu eve iki kez gittim. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع هذا الرجل من قبل وذهبت إلى هذا المنزل مرتين |
| bu adamla, yani ilişkiniz ciddi mi? Beraber mi yaşıyorsunuz? | Open Subtitles | وهل هذا الرجل هل العلاقة بينكم جاده هل تعيشو معا |
| Bu olayın farkına, 90ların sonunda vardım, bu adamla tanıştığımda. | TED | بطريقة ما تيقظت للتالي في آواخر التسعينات عندما تعرفت على ذلك الرجل. |
| Beni bu adamla kafese koy onu iki raundda rahat deviririm. | Open Subtitles | ضعيني في قفص مع هذا الشخص و سأهزمه في جولتين بسهوله |
| bu adamla geçirdiğim her saniye kendimi daha da kötü hissediyorum. | Open Subtitles | كل ثانية أقضيها مع هذا الرجل تجعلني أشعر بـالسوء عن نفسي |
| bu adamla ilgili dikkata alınabilecek bir ayrıntı daha var. | Open Subtitles | هنالك تفصيل أخير بشأن هذا الرجل .لربما سيربط الأمور معاً |
| Ben de kesinlikle sonunda bu adamla akraba olmak istemiyorum. | Open Subtitles | و بالتاكيد لن ينتهي بي صلة قرابة الي هذا الرجل |
| bu adamla konuşmayı yaklaşık beş dakikada bitirdim. | TED | في النهاية تحدثت مع هذا الرجل لخمس دقائق تقريبًا. |
| "bu adamla uyumayı ne kadar istedim ki rüyasını bile görüyorum" diye düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تتسائلي، كم كُنتِ تريدي أن تنامي مع هذا الرجل حتى تحلمي حُلم كهذا، أليس كذلك؟ |
| bu adamla yemeğe çıkmayın. O bir dolandırıcı. | Open Subtitles | الآن استمعي إلي , خذي بنصيحتي لا تخرجي مساء الغد مع هذا الرجل انه مخادع |
| Eğer beni dinlemeyip, bu adamla evlenirsen, beni hayal kırıklığına uğratırsın. | Open Subtitles | اذا لم تسمعي كلامي و تزوجتي هذا الرجل فستخيبين أمالي |
| bu adamla yaşadığım ve senin gibi insanların sorumluluğunu taşıyışını seyrettiğim 40 yılı savunuyorum ben. | Open Subtitles | إننى أدافع عن السنوات الأربعين التى عشتها مع هذا الرجل ورأيته يتحمل الأعباء و يتحمل أناس مثلك |
| Herneyse, bir kaç yıl önce. Annem bu adamla tanıştı. | Open Subtitles | علي اي حال.منذ سنوات قليله قابلت امي هذا الرجل |
| bu adamla sekiz ay önce tanıştım. Spencer. | Open Subtitles | هناك هذا الرجل الذي قابلته منذ ثمانية أشهر. |
| Dorothy bu adamla bir daha asla konuşmaz eğer o adam bana, Lorelei'a zarar verecek olursa. | Open Subtitles | دوروثي لن تتحدث مع ذلك الرجل ثانية لو أساء لي بآي شيء لورولاي |
| Kayıplara karıştı, fakat bu adamla birlikte bir sürü sabıka kaydı var. | Open Subtitles | انه في عداد الريح ولكن عنده الكثير من الاتفاقات مع هذا الشخص |
| bu adamla sikişmek sana iyi gelecek sanıyorsun ama öyle olmayacak. | Open Subtitles | هل تعتقدين أن مضاجعتكي لهذا الرجل ستشعرك بالتحسن لكنها لن تفعل |
| Ve görünüşe bakılırsa, nasıl desem, bu adamla çok yakın olmalısınız. | Open Subtitles | يبدو أنك كنت ، حسنا ، دعينى أقول على علاقة وثيقة بهذا الرجل |
| bu adamla ne planlıyorsan bir daha düşünmelisin çünkü daha hazır değil. | Open Subtitles | مهما تفعلين مع هذا الشاب عليك إعادة التفكير لأنه غير مستعد لذلك |
| bu adamla direk olarak yalnız görüşmeme izin ver. | Open Subtitles | دعني أصوّب الأمر وأمضي بعض الوقت منفرداً بذلك الرجل. |
| bu adamla iletişim kurmak için ne yapmam gerekiyor? | Open Subtitles | عليك أن تشرح لي ماذا علي أن أفعل بهذا الشخص.. ؟ |
| Sanırım bu adamla seks yapmak isterim. | Open Subtitles | أعتقد أُريدُ أَنْ امارس الحب مَع هذا الرجلِ. |
| Birçok kişi Stacy'nin iyi olmadığını söyler ve işte, bu adamla yattı. | Open Subtitles | الكثير من الناس يقول أن ستايسي ليست جيدة ولقد نامت مع هذا الرجل وهذا الرجل |
| bu adamla diskoda tanıştım, ...bana özel uçağı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قابلتُ ذلك الرجلِ في النادي، وأخبرَني أن عنده طائرة خاصّة |
| Çünkü masumluğumu kanıtlama sorumluluğuyla yetkilendirilmiş bu adamla olan bozulan ilişkimi tanımlıyor. | Open Subtitles | لأنها تصف علاقتي المتدهورة مع الرجل الذي يجب عليه أن يبرهن برآتي |
| Yani şuna bir bak. Genç ve güzel bir kadın bu adamla parası için evleniyor. | Open Subtitles | انـظر، زوجة شابـّة، جميلة، تتزوّج هذا الرّجل من أجل أمواله |
| İnsan, bu adamla yakınlaşmak istemez! | Open Subtitles | إذن, أنت لا تريد لهذا الشخص أن يتملق عليك |
| Eğri oturup doğru konuşmanın zamanı geldi. bu adamla evlemezsin. | Open Subtitles | لقد آن الأوان لكي أفصح عمّا بداخلي لا يمكنك أن تتزوّجي ذلك الرّجل |