| Yani diyorsun ki, Bu anahtarlar, okuldaki bir kapıya uyabilir mi? | Open Subtitles | إذاً اتظنين إنّ أحد هذه المفاتيح يفتح باباً في مدرستكِ ؟ |
| Bu anahtarlar neden senin için önemli? | Open Subtitles | لماذا هذه المفاتيح مهمة جداً بالنسبة لك؟ |
| Bu anahtarlar daha geniş çaplı anlaşmamızın gereği, anlıyorsunuz ya? | Open Subtitles | أنت تدرك أن هذه المفاتيح جزء من اتفاقنا الرئيسي |
| Bu anahtarlar daha geniş çaplı anlaşmamızın gereği, anlıyorsunuz ya? | Open Subtitles | أنت تدرك أن هذه المفاتيح جزء من اتفاقنا الرئيسي |
| Bu anahtarlar kime ait biliyorum sen de biliyorsun. | Open Subtitles | أنا أعرف لمن هذا المفتاح وكذلك أنت |
| Biliyor musun, Bu anahtarlar Hindistan malı. | Open Subtitles | هل تعلم ان هذه المفاتيح صنعت في الهند ؟ |
| Ama her şeyden daha önemlisi Bu anahtarlar artık evde bir şeye sebep olmadığım anlamına geliyor. | Open Subtitles | لكن.. أكثر من ذلك, هذه المفاتيح تعني... أنني لا أسبب أية شيء في المنزل. |
| Bu anahtarlar biryere götürmeli. | Open Subtitles | يجب ان تقود هذه المفاتيح إلى مكان ما |
| Burda kilit yok. Bu anahtarlar hiçbiryeri açmıyorlar. | Open Subtitles | لا يوجد قفل هذه المفاتيح لا تفتح شيء |
| Bu anahtarlar bizi saraya sokmalı. | Open Subtitles | هذه المفاتيح يجب ان توصلنا الى القصر |
| Bu anahtarlar hiç kullanışlı değil. | Open Subtitles | هذه المفاتيح الغبية دائماً لا تعمل |
| Peki ama tüm Bu anahtarlar ne işimize yarıyor? | Open Subtitles | كيف إذن حصلنا على كلّ هذه المفاتيح ؟ |
| Tüm Bu anahtarlar niye sende? | Open Subtitles | كيف حصلت على كل هذه المفاتيح ؟ |
| Bu anahtarlar ölümden başka bir şeye götürmez. | Open Subtitles | هذه المفاتيح تقود للسراب أو الموت |
| İlk olarak, Bu anahtarlar. | TED | أولًا، هذه المفاتيح. |
| Bu anahtarlar cebindeydi. | Open Subtitles | هذه المفاتيح ما زالت في جيبها |
| Bu anahtarlar resmi. | Open Subtitles | هذه المفاتيح رسمية |
| Bu anahtarlar yaklaşık olarak doğru büyüklükte. | Open Subtitles | هذا المفتاح بالحجم المطلوب تقريبا |
| Bu anahtarlar da senin. | Open Subtitles | هذا المفتاح لكِ. |