| Sen ciddi Eğer, Bu benim hatam yok inanmıyor musun? | Open Subtitles | لا تعتقدين حقاً أن هذا خطأي ، أليس كذلك ؟ |
| Hadi ama, Jack, Bu benim hatam. Bırak da düzeltmeye yardımcı olayım. | Open Subtitles | هيا يا جاك ، هذا خطأي إسمح لي أن أحاول إصلاحه |
| Bu benim hatam,çocuğumun değil | Open Subtitles | هذا خطأي و ليس خطؤه هذه غلطتي لا تحملها للفتى |
| Evet. Evet, ama Bu benim hatam değildi, ona e-mail gönderdim bu gece bana beş dakika ayırması için yalvardım. | Open Subtitles | نعم , نعم , لكن لم يكن هذا خطئي , لقد راسلته |
| Onu oraya ben çıkardım, eğer bir şey olursa, Bu benim hatam olacaktır. | Open Subtitles | أنا من وضعه في هذا الموقف ، إن حدث شيئ له فستكون تلك غلطتي |
| Senin suçun yok, Bu benim hatam çünkü seni önerdim, tamam. | Open Subtitles | إنها ليست غلطتك إنها غلطتي لأني أعطيتك البرنامج صدق أو لا تصدق لو استمررت في العمل هكذا |
| Bu benim hatam değil, tamam mı? - Sen bana geldin... | Open Subtitles | ليس هذا ذنبي ، لقد غازلتني |
| Bakın, Bu benim hatam. | Open Subtitles | انظر ، هذا هو خطأي |
| Bu benim hatam. Ona, hafta boyunca uygun olmadığımı söylemiştim. | Open Subtitles | هذا خطأي قلت له أنني لستُ متاحة خلال الأسبوع |
| -Neden bu kadar geç kaldıklarını merak ediyorum. -Aslına bakarsan, Bu benim hatam. | Open Subtitles | أتسأئل ما الذي أخرهم حتى لأن في الواقع, هذا خطأي |
| Bu benim hatam; küçükler liginde oynamasına izin vermemeliydim. | Open Subtitles | هذه غلطتي لم يجب عليّ تركه ليلعب مع الفريق |
| Bu benim hatam. Sana çorba hazırlamamalıydım. | Open Subtitles | هذه غلطتي لم يكن عليّ صنع الحساء لكِ |
| Sana rahat hissetmen için bir izlenim verdiysem Bu benim hatam. | Open Subtitles | إذا هذا خطئي إن أعطيتك أي إنطباع أنك يجب أن تشعر بالإرتياح |
| Bu benim hatam. Savaşa gideceğim diyerek seni üzdüm. | Open Subtitles | هذا خطئي لأننى سببتُ لكِ القلق بشأن ذهابي إلى الحرب |
| Hayır, Kramer,anlamıyorsun Bu benim hatam olabilir. | Open Subtitles | كلا، أنت لا تفهم، قد تكون تلك غلطتي. |
| Bu benim hatam, bu şehrin değil. Senin değil. | Open Subtitles | إنها غلطتي وليس غلطة هذه المدينة ولا غلطتك |
| Bu benim hatam, bunu ben düzelteceğim. | Open Subtitles | إسمعي، هذا ذنبي وسأصلح الأمر |
| - Dinle, Bu benim hatam. | Open Subtitles | إسمعني هذا هو خطأي |
| Zaten onlardan nefret ettiğini zannediyorlar ve açıkçası, Bu benim hatam. | Open Subtitles | إنهم بالفعل يعتقدون أنك تكرههم و بصراحة ، ذلك خطأي |
| Bu benim hatam. Onu ben kuleye yollamıştım! | Open Subtitles | إنه خطئي أنا أرسلتها لبرج المراقبة |
| Öyleyse o tekrar öldürürse Bu benim hatam olmayacak değil mi? | Open Subtitles | لذا ، إذا قتل مرة ثانية ، فلن يكون ذلك خطئي ، أليس كذلك؟ |
| Bu benim hatam. Sana ardı ardına zor görevler verdim. | Open Subtitles | إنه خطأي أنا أنا الذي ظللت أكلفك بالمهام المستحيلة |
| - Bu benim hatam. - Şu zincirleri kırmalısın. | Open Subtitles | انه خطأي يجب ان تكسر هذه القيود |
| Önemi yok. Her iki durumda da, Bu benim hatam. | Open Subtitles | لا يهم، الذنب ذنبي في مطلق الأحوال. |
| Belli oluyor ki size hazırlanmak için yeteri kadar zaman vermemişim, ve Bu benim hatam. | Open Subtitles | من الواضح أني لم أعطيكما الوقت الكافي لتحضرا، وهذه غلطتي |