| Bu bisiklet elimdeki takdis olunmuş suyla Baba, Oğul ve Kutsal ruh adına kutsandı. | Open Subtitles | هذه الدراجة مباركة برش الماء المقدس بإسم الأب والإبن والروح القدس |
| Bu bisiklet elimdeki takdis olunmuş suyla Baba, Oğul ve Kutsal ruh adına kutsandı. | Open Subtitles | هذه الدراجة مباركة برش الماء المقدس بإسم الأب والإبن |
| Bu bisiklet elimdeki takdis olunmuş suyla Baba, Oğul ve Kutsal ruh adına kutsandı. | Open Subtitles | هذه الدراجة مباركة برش الماء المقدس بإسم الأب والإبن والروح القدس |
| Ben bisiklet ne olduğunu biliyorum. Ben okulda Bu bisiklet vardı. | Open Subtitles | أجل، أعلم ما نوع الدراجة كان لديّ مثل تلك الدراجة بالمدرسة الثانوية |
| Bu bisiklet senin mi? | Open Subtitles | هل هذه دراجتك ؟ إذا لم تكن دراجتك، لا تسرقها! |
| diye sordum. Düşündü, düşündü ve: "Bu bisiklet lambası bilgisayar olsaydı, babamla bisiklet gezisine gidebilir ve çadırın içinde uyuyabilirdik ve Bu bisiklet lambası da film yansıtıcısı olabilirdi." | TED | وفكّرت، ثم فكّرت، وقالت، "لو كان هذا المصباح حاسوباً، كنت سأذهب في رحلة بالدراجة مع أبي وكنا سننام بداخل خيمة وسيكون بإمكان هذا المصباح أن يكون آلة عرض للأفلام." |
| Bu bisiklet meselesi ne? | Open Subtitles | ما خطبك مع هذه الدراجة بأي حال؟ |
| - Bu bisiklet benim mi, anne? | Open Subtitles | امى هذه الدراجة لى، ؟ |
| Bu bisiklet de nerden çıktı? | Open Subtitles | ما أمرك مع هذه الدراجة فجأة؟ |
| Ve Bu bisiklet değil mi? | Open Subtitles | و لا هذه الدراجة أيضاً |
| Bu bisiklet bir ölüm tuzağı! | Open Subtitles | ! هذه الدراجة فخ موت |
| Harper, Bu bisiklet harika. | Open Subtitles | هاربر)، هذه الدراجة رائعة) |
| Bak Noel, birinin Bu bisiklet için öldürüldüğünü düşünüyoruz. | Open Subtitles | أنظر، (نول)، نظن أن أحداً قد قتل بسبب تلك الدراجة |