| Aslında, havaalanında bulduğum Bu broşürü okuyordum. | Open Subtitles | بالواقع, كنت أقرأ لقد أحضرت هذا الكتيب من المطار |
| Size Bu broşürü vermek istiyorum üzüntünün belirtilerini ve işaretlerini anlatan bir sürü bilgi var. | Open Subtitles | أردت أن أقدم لكم هذا الكتيب التي لديها الكثير من المعلومات الجيدة حول علامات وأعراض الحزن. |
| Bu broşürü kim hazırlamışsa kendisinin cehennemde güzelce cezalandırılması gerek. | Open Subtitles | كل من وضع هذا الكتيب يجب ان تحصل على معاملة خاصة في الجحيم. |
| Bu broşürü kim hazırlamışsa kendisinin cehennemde güzelce cezalandırılması gerek. | Open Subtitles | من وضع هذا الكتيب يجب أن تحصل على معاملة خاصة في الجحيم. |
| Bu broşürü okudum. | Open Subtitles | الذي، أنا كنت فقط أقرأ في هذا الكتيب. |
| Bu broşürü geçen hafta yeni fırsatlara bakarken aldım. | Open Subtitles | حصلت على هذا الكتيب الأسبوع الماضي فيما كنت أستكشف الأعمال . |
| Bu broşürü okumak ister misin? | Open Subtitles | أتريد قراءة هذا الكتيب ؟ |
| Lütfen, Bu broşürü okuyun. | Open Subtitles | رجاءً اقرأوا هذا الكتيب |
| Bu broşürü o yüzden aldım. | Open Subtitles | لذلك لدي هذا الكتيب . |