| Ve bu düğünü olabildiğince basit tutmaya çalıştık, ki işe yaramadı. | Open Subtitles | وقد حاولنا ابقاء هذا الزفاف بسيطاً قدر الإمكان، ولكن لم يفلح |
| Melissa, istediğin buydu. bu düğünü unutamayacaksın. | Open Subtitles | ميليسيا، هذا ما تريدينه هذا الزفاف الذي ستذكّرينه |
| Shel bu düğünü sensiz yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | شيل، أنا لا أُريدُ أَنْ أعْمَلُ هذا الزفاف بدونك. |
| bu düğünü artık sadece tanrılar durdurabilir. | Open Subtitles | الآلهة وحدها القادرة على إيقاف هذا الزواج |
| Hayır. bu düğünü planlayacağım diye çok uğraştım. Bunu başaracağız. | Open Subtitles | لا , لقد مررت بالكثير في تخطيط هذا الزواج والأن سيحدث |
| Bir saat içinde bu düğünü onaylayıp takdis edecek anlaşılan. | Open Subtitles | اكتفى من اخذ الهيرونغ يبدو بانها ستبارك لهذا الزفاف |
| ve sonra sen ve ben, bu düğünü sallayacağız, | Open Subtitles | ومن ثم انا وانتي سوف نقوم بزلزلة هذا الزفاف |
| bu düğünü başlatmamız gerektiğini düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | تَعتقدُ بأنّنا يَجِبُ أَنْ إحصلْ على هذا الزفاف بَدأَ؟ |
| Sence bu düğünü özel yapan şey ne? Sen kimsin? | Open Subtitles | اذا قولي لي , بماذا تعتقدين هذا الزفاف خاص |
| Peki, söyleyin bana, sizce bu düğünü özel yapan şey nedir? - Sen kimsin? | Open Subtitles | اذا قولي لي , بماذا تعتقدين هذا الزفاف خاص |
| Yani, hiçbir şeyin bu düğünü mahvetmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أعني , لا أريد أن يفسد أيّ شيء هذا الزفاف |
| Düşünüyorum da eğer bu düğünü yaparsak belki sonunda bana bir şans verirler. | Open Subtitles | كنتُ أفكر ، ربما ، اذا حظينا علي هذا الزفاف يمكنهم أعطائي فرصة آخري |
| bu düğünü mükemmel kılacak tek bir şey kaldı. | Open Subtitles | هناك شيءٌ واحد سيجعل هذا الزفاف أفضل شيء إطلاقاً |
| - Özür dilerim ama bu düğünü sabote etmemiz lazım. | Open Subtitles | -انا اسف حسناً ؟ لكن علينا ان نخرب هذا الزفاف |
| Babamla birlikte bu düğünü planlarken önceki halimizden daha çok vakit geçirdik. | Open Subtitles | أبي وأنا قضينا وقتا للتخطيط من أجل هذا الزفاف أكثر ممّا قضيناه سابقاً |
| Başka bir kıta yerine, bu düğünü içeriden durdurma fırsatın var. | Open Subtitles | لديك فرصة عظيمة لكي توقف هذا الزواج من الداخل بدلاً من قارة أخرى |
| Tamam, söyleyemeyeceğim nedenler yüzünden bu düğünü oyalamalıyım. | Open Subtitles | الآن ، لسبب لا أستطيع قولة يجب على تأخير هذا الزواج |
| O kadını unutmak için ne gerekiyorsa yap çünkü bu düğünü hiçbir şey durduramayacak. | Open Subtitles | افعل كلّ ما يلزم لإخراج تلك الامرأة من تفكيرك. إذ لا شيءَ سيحول دون هذا الزواج. |
| Tamam, millet. bu düğünü planlamak için bir günümüz var. | Open Subtitles | حسنا، شباب، لدينا يوم واحد للتخطيط لهذا الزفاف |
| bu düğünü planlamada hiçbir yardımı olmayacak. | Open Subtitles | لن يساعدني بالتخطيط لهذا الزفاف مطلقا |
| Teşekkür ederim. bu düğünü sana borçluyum. | Open Subtitles | شكراً لك، أنا أدين بهذا الزفاف لك. |
| Bak, bu düğünü senin yapman artık imkansız, tamam mı? | Open Subtitles | ليس هناك طريقة كنت تفعل هذا العرس الآن، حسنا؟ |
| Charlie, bu düğünü berbat etmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | تشارلي), لن أسمح لك بتدمير) هذه الزيجة |