| Bu otelde 754 kişiden oluşan bir güvenlik ekibi var ve hepsi de Bu düğmeye basıldığı anda buraya gelmek üzere emir aldılar. | Open Subtitles | هناك 754 فرد أمن , في هذا الفندق لديهم أمر بأن يتركوا ما يفعلونه و يأتوا راكضين لو ضغطت أنا على هذا الزر |
| Ben teorik fizikçiyim. Ama Bu düğmeye bastığımda neler olacağını göreceğim. | TED | أنا عالم نظري. لكني سأختبر ماذا يحدث إن قمت بالضغط على هذا الزر. |
| İşte efendim. Çıkmak için bu, inmek için de Bu düğmeye basın. | Open Subtitles | ها أنت ، اكبس هذا الزر للصعود و هذا الزر للهبوط |
| Bu düğmeye gemi hareket etmeye başlayana kadar asla basmamalısınız. | Open Subtitles | ذلك الزر لا يجب أن يضغط حتى السفينة تبدأ التحرك. |
| Kontrol kapısına vardığında alarmı tetikleyecek muhafızlar yaklaşacak ve Bu düğmeye basacağım. | Open Subtitles | عندما ستصل إلى نقطة التفتيش سيُطلق الإنذار سيقترب الحرّاس وسأكبس هذا الزرّ |
| Gördün mü? Bu düğmeye basıyorsun, şoför de seni duyuyor. | Open Subtitles | كما ترى, تضغط على هذا الزر ثم يسمع السائق ما تريده. |
| Bunu yaptığımı görünce, Bu düğmeye basmanı istiyorum. | Open Subtitles | إذا رأيتني اقوم بهذا أريدك أن تضغطي هذا الزر |
| Bir mucize olduğunda, Bu düğmeye bir kere bas. | Open Subtitles | عندما تأتى معجزتك هنا ، أنت فقط تضغط هذا الزر مرة واحدة. |
| Bu düğmeye basıyorsunuz ve görüntü büyüyor. Gözenekleriniz temizmiş. | Open Subtitles | عليك فقط الضغط على هذا الزر رائع ، مسامات جيدة |
| Yani her ışık gördüğümde Bu düğmeye mi basacağım? | Open Subtitles | إذاً هل عليّ الضغط على هذا الزر كلما رأيتُ ضوءاً؟ |
| Baylar ve bayanlar, Bu düğmeye bastığım zaman, hayal gerçek olacak. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي عندما أضغط على هذا الزر يصبح الأمر حقيقيا |
| Pekâlâ, Bu düğmeye basacağım ve canlı yayına girip milyonlarca Amerikalıya hitap edeceksiniz. | Open Subtitles | ،حسناً أنتما الاثنتان سأقوم بالضغط على هذا الزر ثم ستصبحان على الهواء مباشرة تتحدّثان للملايين في أمريكا |
| Bu düğmeye basarak 3 mahalleyi tek tuşla yerle bir edebilirim. | Open Subtitles | بوسعي تدمير البلدة بأكملها عند الضغط على هذا الزر. |
| Canımın istediğine dokunurum. Bu düğmeye de dokunurum buna da, buna da. | Open Subtitles | سألمس ما أشاء , سألمس هذا الزر وهذا الزر |
| Bu düğmeye basmaman da bunun kanıtı. | Open Subtitles | حقيقة أنك لن تقومي بالضغط على هذا الزر يثبت ذلك |
| Bu düğmeye ne zaman bassam kolumdan kafa tasıma doğru bir şok alıyorum. | Open Subtitles | في كل مرة أقوم بالضغط على هذا الزر أحصل على صدمة كهربائية تسري من ذراعي حتى جمجمتي |
| Sonra Bu düğmeye basıp kalabalığın içine atlarım. | Open Subtitles | وبعد ذلك سوف اضغط على هذا الزر والقفز في الحشد. |
| Bu düğmeye basmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب علينا أن نضغط ذلك الزر. |
| - Bu düğmeye basman gerekiyordur kesin. | Open Subtitles | -من الأفضل أن تضغطي ذلك الزر |
| Şimdi, tek yapmanız gereken Bu düğmeye basmak. | Open Subtitles | كل ما عليكم فعله هو الضغط علي هذا الزرّ |
| Bu düğmeye bastığım an her şey yerle yeksan olur. | Open Subtitles | ضغطة واحدة على هذا الزرّ وينهار بأكمله |